Ramazan ayı olması nedeniyle yemek saati iftar saatine göre ayarlandı. Üretimin durduğu TOGO fabrikası önünde direnişte olan işçilerin yanına vardığımızda iftar saatine henüz vardı. Hazırlıklara başlanıldı hemen, sofralar kuruldu, yemekler dağıtıldı ve iftar saatinin gelmesi ile işçi ağabeylerle birlikte neşeli sohbetler eşliğinde yemekler yenildi. Sonra da tatlılar eşliğinde çaylarımızı yudumladık. Eksik etmediğimiz samimi, güzel sohbetlerle birlikte tükenen çay ve tatlılardan sonra, tükenmek bilmeyen neşeyi, coşkuyu, dayanışmayı ve kaynaşmayı artırmak için UİD-DER’li işçilerin ve direnişçi TOGO işçilerinin tümünün katılımı ile oyunlar oynadık, şarkılar söyledik, halaylar çektik. Saatler ilerledi, dağılma vakti geldi.
Ayrıldıktan sonra aklımdan geçenleri şöyle izah etmek istiyorum kardeşler: Önce, o gün hazırlanan ve afiyetle yenilen yemeklerin çoğu uzun ve yorucu mesailerinden çıkmış, dinlenmeyi aklından bile geçirmeyen biz işçiler tarafından hazırlandı. Patronlar için saatlerce çalışıp da hayatı var eden ellerimiz, bu kez sınıf kardeşlerimiz ile dayanışmayı yükseltmek adına çalıştı. Kimimiz bu yorgunlukla gitti o alana. Direnişçi işçilerin ve UİD-DER’li işçilerin bir araya gelmesiyle büyüyen coşku, neşe ve heyecan hepimize yorgunluğumuzu unutturdu. Sınıf dayanışmasının güzel bir örneğinin sergilendiği o anlarda atılan bir sloganla mektubuma son veriyorum: TOGO İşçisi Yalnız Değildir!