
İş cinayetleri her geçen ay artarak devam ediyor. Gerçekleşen iş cinayetlerini rapor haline getirerek yayınlayan İstanbul İşçi Sağlığı ve İşçi Güvenliği Meclisi, Temmuz ayında iş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçilerin sayısının 110 olduğunu açıkladı.
Meclis, açıklamasında iş cinayetlerinin kayıt altına alınmadığına dikkat çekerek bu sayının gerçek sayıdan az olduğuna dikkat çekti. SGK’nin verilerine göre iş cinayetlerinde ölen işçilerin sayısının 2010’da 1444, 2011’de ise 1563 olduğu ifade edildi. Bu sayılara göre Türkiye’de her ay ortalama 120 ila 130 arasında sigortalı işçi yaşamını yitiriyor. SGK’nın verilerine sigortasız çalıştırılan kurbanların sayıları dâhil değil.
Rapor, iş cinayetlerinin en çok inşaat, tarım ve enerji sektöründe yaşandığını gösteriyor. Cinayetlerin 46’sı inşaat sektöründe; düşerek, göçük altında kalarak ya da eve dönüş yolunda gerçekleşti. Mevsimlik işçiler için yaz ayları ölüm ayları oluyor. 18 mevsimlik işçi, yaşamlarını sürdürmek için uzak kentlerinden batıya, kuzeye ve güneye doğru güvenliksiz koşullarda römork ve kamyon kasalarında yol alırken, trafik kazalarında sermayenin kâr hırsına kurban edildiler. Enerji sektöründe ölen en az 9 işçi, ya elektrik direklerinde akıma kapıldı ya yüksekten düşerek ya da baraj göletinde boğuldu.
İş cinayetlerinin nedeni iş cinayetlerinin artması, güvencesizliğin derinleştirilmesinin bir sonucudur. Uzun ve yoğun iş saatleri, az işçi ile çalışma, başta taşeronluk olmak üzere benzer çalıştırma biçimleri vb. işçi ölümlerinin artarak yaşanmasına yol açmaktadır. Geçtiğimiz günlerde Meclis’te kabul edilen İş Sağlığı ve Güvenliği Yasasıda işçilerin sorununu çözmüş değildir. İş cinayetlerindeki artış AKP hükümetinin ve sermayenin umurunda değildir.
Türkiye’de ekonominin büyümesi işçilerin kanı ve canı pahasına gerçekleşiyor. İşçi sınıfı, iş güvenliği önlemlerinin alınmaması, iş koşullarının daha da ağırlaşması, uzun iş saatleri ve güvencesiz çalışma nedeniyle her geçen gün bir veya birkaç ferdini yitirirken, patronlar sınıfı kârına kâr katmanın verdiği mutluluk ve hırsla yaşamına devam ediyor.
İş cinayetleri kader değildir. İş kazalarını ve ölümleri durduracak olan işçilerin birleşerek mücadele etmesidir.