Güney Afrika’nın Marikana bölgesinde İngiliz sermayeli Lonmin Platin Madeni işçileri ücret artışı talebiyle 12 Ağustosta greve gittiler. Şirket yönetimi işçilerin üzerine polisi salınca işçilerle polis arasında çatışmalar başladı. Bu çatışmalarda ilk bir haftada 10 işçi öldürüldü. Polis, 16 Ağustosta düzenlediği bir saldırıyla bu defa 18 işçiyi katletti. Bu saldırıyla birlikte bir haftadır süren çatışmalarda 28 maden işçisi katledildi.

Dünyanın üçüncü büyük platin madeni olan Lonmin her sene çok büyük miktarlarda kârlar açıklıyor. Ancak sıra işçilere gelince onlara sefalet ücretini reva görüyor. İşçilerin daha yüksek ücret talebine tahammülü olmayan maden firması, işe geri dönmeyen madencileri işten çıkartacağını açıkladı. İşçiler tehditlere boyun eğmediler ve grevlerine devam ettiler. Bunun üzerine firma polisi yeniden işçilerin üzerine saldı. Polis, madencilerin grevinin illegal olduğunu ve greve son vermek için ateş açtığını iddia ediyor. Saldırıda savunmasız işçiler karşısında göz yaşartıcı gaz, tazyikli su, sis bombası kullanan polis, grevi dağıtamayınca gözünü kırpmadan işçileri kurşunlarla katletti. 

Maden ocağının yakınındaki gecekondularda kötü koşullar altında yaşayan maden işçileri, ayda 4 bin rand (400 euro) ücret alıyorlar. İşçiler ayda ortalama 1250 rand ücret artışı istiyor. İşçilerden Thuso Masekeng, yaptığı açıklamada “Biz sömürülüyoruz, ne hükümet ne de sendikalar yardımımıza geldi” dedi. Masekeng, “Maden şirketleri bizim çalışmamız sayesinde para kazanıyorlar ve bize neredeyse hiçbir şey vermiyorlar. Kendi yaşamımızı kazanamıyoruz. Bu sefalet ücretleri nedeniyle hayvanlar gibi yaşıyoruz” diye ekledi. Güney Afrika madenlerinde çalışan işçilerin güçlü bir mücadele geleneği var. Madenciler kendilerine yönelik bu saldırıların hesabını soracaklarını belirtiyorlar. Lonmin işçilerinin haklı ve meşru mücadelesi güçlü bir uluslararası dayanışma ile desteklenmelidir.