
Çok düşük ücretlere, çok ağır koşullarda, çok uzun saatler boyu, kuralsızca işçi çalıştırılan setlerden sıkça ölüm haberleri geliyor. Kimilerinin ölüm haberi bile gelmiyor, iş cinayetleri duyurulmuyor.
Ertaç Sevim (26), Ömer Pektaş (26) ve Abdullah Pektaş (49) iş kazasında yaşamlarını kaybettiler. Onlar Eflatun Film’e ait ve yeni sezonda TRT 1’de yayınlanacak olan “Şubat” adlı dizinin setinde dekor işçisi olarak çalışıyorlardı. Aslında Ergün Makine adlı inşaat şirketinde çalışan bu işçiler, film hazırlığı için sete gönderilmişlerdi. İşi yetiştirmek için bayramda da çalışmak zorunda olan işçiler, bayramın ikinci gününde uykusuz ve yorgun, İzmit’e doğru yola çıktılar. Dönüş yolunda kaza geçirdiler, evlerine dönemediler. 3 işçinin can verdiği olayda 3 işçi de yaralandı. Kayıtlara ve haberlere “trafik kazası” olarak geçen bu olayı, ölen işçilerin arkadaşı set işçileri bir basın açıklaması ile duyurdular.
22 Ağustosta yapılan basın açıklamasında, Eflatun Film’in sanat ekibinin, paraların verilmemesi, yoğun çalışma koşulları ve sette yaşanan gerginlikler dolayısıyla işi bıraktığının belirtildiği açıklamada, çalışanların günde 20-21 saat çalıştırıldığı, işin yetişmemesi sonucunda bayramda dahi işçilerin mesaiye devam ettirildiği dile getirildi.
“Daha kaç kişi ölmeli?”
Dizilerin yayına yetiştirilmesi uğruna setlerde saatlerce bin bir zorlukla çalışan set işçileri, içler acısı durumlarını ve olayı şöyle anlattılar:
“Eflatun Film’in Şubat dizisi setinde kaç sigortalı var, soruldu mu hiç? Sorulmadı, sorulmayacak! Bu durum birçok dizinin setinde devam etmektedir. Sigortasız, kötü şartlarda, kötü yemeklerle, parasını alamadan, günlerce düzensiz yaşayarak, uyku bile uyumadan setlerde sürünen insanların içler acısı hali devam etmektedir. Bu insanlar işsiz kalacağım korkusu ile sessizliklerini korurken size soruyoruz: Daha kaç kişi ölmelidir?
“Muhtemelen, yapımcı firma bir kaç gün sonra olayı örtbas edip konuyu bir şekilde kapatarak setine ve çekimlerine devam edecektir. İnsanlar evinde akşamları 45 dakika yerine 90 dakika eğlensin, kanal reklam yayınlasın, patron para kazansın, Ferrari’ye binsin diye hayatlarına kıyılan insanlar adına soruyoruz: Daha kaç kişi ölmelidir?
“Günlerini feda edip bilmediği bir işin içine bırakılıp, işi yetiştiremediği için patronundan fırça yiyen ve uykusuz bir şekilde bayram gecesi evine gönderilirken ölen işçiler adına soruyoruz: Daha kaç kişi ölmelidir?”
“Beğenmeyen bu işi yapmasın!”
Madenlerde gerçekleşen iş cinayetleri için ülkenin başbakanı “kader” demişti. Ama bu “kader” maden işçileriyle sınırlamadı kendini. Patronların işçi ve emekçileri kandırıp uyuşturmak için ürettiği dizi ve film setlerindeki ölümler de işçilerin “kaderi” kapsamına hızla alınıverdi. Yönetmeni olduğu dizinin setinde 1 Mayıs’ta gerçekleşen iş cinayeti için “iş cinayeti değil talihsiz bir olay, kader” diyen Hamdi Alkan, tepkiler üzerine daha da çirkefleşmiş ve “beğenmeyen bu işi yapmasın” demişti. Patronlar için biz işçilerin ekmeğiyle de canıyla da oynamak işte böylesine kolay! Beğenmiyoruz! İnsanlık dışı çalışma koşullarını beğenmiyoruz ve koşulları mücadele ederek değiştireceğiz!