
İşçilerin insan gibi değil, hızlandırılmış bir makine gibi çalıştırılmaları can almaya devam ediyor. Tüm şirketler gibi, Gökçan Keskin’in çalıştığı pizza şirketi de işçilerini köle gibi çalıştırıyordu. Evlere ve işyerlerine 30 dakikada sıcak pizza servis yapmayı taahhüt eden şirket, gecikme halinde müşteriden almadığı pizza ücretini kuryeden kesiyordu. İzmir’de bir pizzacıda kurye olarak çalışan Gökçan Keskin, pizza siparişini yetiştirmek ve ücret kesintisinden kurtulabilmek için motosikletle hız yaptı. Önce öndeki araca çarparak düştü, ardından arkadaki aracın altında ezildi. Genç bir işçi daha patronların kâr hırsına kurban gitti.
Gökçan, İzmir Narlıdere’de 17 Ağustos gecesi motorlu kurye olarak çalıştığı pizzacıdan, pizzaları 30 dakika içerisinde sıcak olarak adrese ulaştırmak üzere yola çıktı. İstenen sürede pizzayı yetiştiremeyeceğini anlayınca hız yaptı. Önünde seyir halinde olan otomobile arkadan çarptı. Motosikletten fırladı, arkadaki aracın altında kaldı. Ağır yaralanmıştı. Hastaneye kaldırıldı ancak kurtarılamadı.
Son saniyelerinde Gökçan’ın aklından neler geçtiğini kimse bilemez. Belki zaten az olan ücretinin kesilmesini engellemeye çalışmanın bedelinin bu kadar ağır olmaması gerektiğini düşünüyordu. Gerçekten de bunun bedeli bu kadar ağır olmamalı. Ama bilmeliyiz ki patronların sömürüsünden tek başımıza kurtulamayız. Tıpkı hız yapmak gibi çözümlerle ücret kesintilerinden kurtulamayacağımız gibi. Tek başımıza çırpındıkça ödediğimiz bedel büyüyor. Canımızı bile kaybedebiliyoruz. İşte bu nedenle esas olarak mücadeleye hız vermeliyiz!