Dünyanın neresinde olursa olsun işçiler patronların yarattığı aynı sorunlarla boğuşmaya devam ediyorlar. Katliam gibi iş kazaları, işten atmalar, düşük ücretler, kemer sıkma programları çerçevesinde emeklilik yaşının uzatılması, sosyal kesintiler ve daha pek çok sorun… Ama işçiler de bu sorunlar karşısında sessiz kalmıyorlar. Patronların pervasız saldırıları karşısında tek bir dünya sınıfı olarak örgütlenmesi gereken işçiler, her geçen gün daha büyük bir kararlılıkla birçok ülkede mücadelelere atılıyor.
Güney Afrika’da işçi katliamına tepkiler durulmuyor
16 Ağustosta ücretlerinin yükseltilmesi ve sendikalarının tanınması talebiyle greve giden Güney Afrikalı maden işçilerinin üzerine ateş açan polis, 34 işçiyi katletmiş 78 işçiyi yaralamıştı. Kameraların önünde gerçekleşen katliama rağmen, eyleme katılan 270 işçi gözaltına alınmış ve cinayet gerekçesiyle haklarında dava açılmıştı. Grevin ülkedeki altın madenlerine sıçraması ve uluslararası tepkilerin büyümesi üzerine işçiler hakkında açılan dava savcılık tarafından geri çekildi.
İkiyüzlü Güney Afrika egemenlerinin oyunları bitmiyor. Cinayet suçlaması geri çekildi ama işçiler diğer “suçlardan” yargılanmaya devam edecek. Hükümet, işçilerin taleplerini karşılamaktansa, grevin yasadışı olduğunu ileri sürdü, üzerlerine polisi saldı, katliamın ardından Lonmin şirketi ile işçiler arasında uzlaşma sağlamak üzere din adamlarını görevlendirdi. Ülkede göstermelik yas ilan edildi. 1 Eylülde işçiler için düzenlenen cenaze töreninde timsah gözyaşları döküldü. Ama sorumlular hesap vermedi. Polisin kendini müdafaa ettiği öne sürüldü.
Madenin bulunduğu Marikana bölgesinde ücretler son derece düşük ve sürekli olarak iş kazaları yaşanıyor. Lonmin şirketi, işçilerin kanı ve canı üzerinden dünyanın 3. büyük platin üreticisi durumuna yükselirken platin madeni işçileri açlıkla mücadele ediyorlar. Hükümetin çağrılarına ve şirket yönetiminin tehditlerine rağmen grevci işçilerin yalnızca %24’ü iş başına döndü.
Alman havayolu şirketi Lufthansa’da grev
Alman havayolu şirketi Lufthansa işçileri 31 Ağustosta 8 saatlik greve çıktı, yüzlerce uçuş iptal oldu. Yerel saatle 05.00’da başlayıp 13.00’da biten grevde 360 uçuş iptal edildi. Avrupa’nın ikinci, Almanya’nın en büyük havayolu şirketi olan Lufthansa, 13 aydır çalışanlarının bağlı olduğu UFO sendikası ile sürdürülen görüşmelerde işçilerin taleplerini kabul etmiyordu.Kabin Görevlileri Sendikası’na (UFO) bağlı işçiler maaşların yükseltilmesi ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi talebiyle greve çıkınca, şirket yönetimi geri adım attı ve %3,5’luk zam teklifinde bulundu. Ancak sendika ve havayolu işçileri bu rakamın taleplerini karşılamadığını ve tekrar greve gidebileceklerini duyurdu.
Avronun dolar karşısında gerilemesi ve yakıt fiyatları nedeniyle zararda olduğunu ileri süren şirket, 3 bin 500 çalışanını işten çıkarma planları yapıyor ve işçilerin zam taleplerini görmezlikten geliyor. Ancak aynı şirket beklentilerin üzerinde kârlar açıklamaya devam ediyor. İşçiler, gerçeği bildiklerini ve mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini ifade ediyorlar.
Çin’de maden kazası: 14 işçi öldü
Dünyada en fazla iş kazasının gerçekleştiği Çin’de patronlar işçi kanına doymuyor. Geçtiğimiz Perşembe günü Siçuan eyaletindeki bir grizu patlamasında katledilen 44 maden işçisi için dökülen gözyaşları dinmemişken bir grizu patlaması haberi de Pingşiang’tan geldi. 2 Eylül günü gerçekleşen patlamada, ilk belirlemelere göre 14 işçi yaşamını yitirdi. Göçük altında kalan işçilerin kurtarılması için çalışmalar sürerken ölü sayısının artmasından endişe ediliyor.Çin patronları hiçbir güvenlik önlemini almayarak işçilerin canını hiçe sayarken, Çin hükümeti iş cinayetlerinin üzerini örtmeye çalışıyor. Çinli işçilerin öfkesi günden güne büyüyor. Ülkenin pek çok eyaletinde işçiler grev silahını kullanarak çalışma şartlarını iyileştirmek ve ücretlerini yükseltmek için mücadele ediyorlar.
İtalya’da maden işgali
İtalya’nın Sardunya adasında yaklaşık 100 madenci çalıştıkları kömür madeninin kapatılmasını engellemek ve işsiz kalmalarının önüne geçmek için madeni işgal ettiler. Carbosulcis Madeni işçileri yanlarına aldıkları 350 kilo patlayıcı ile madene indiler. 27 Ağustostan itibaren yerin 400 metre altında işgal eylemini sürdüren işçiler, hükümetten madenin geleceğini ve işlerini güvenceye alacak bir karar bekliyordu. Hükümetin kararın uygulanmayacağını açıklamasının ardından, işçiler 3 Eylülde eylemlerini sonlandırdılar.Aynı madende daha önce defalarca işgaller olmuş, işçiler bir tünelde 100 günlük bir eylem gerçekleştirmişti.