KESK’e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) çağrısıyla emekçiler Ankara Adliyesi önündeydi. 8 Mart öncesi tutuklanan 9 KESK’li kadının serbest bırakılması talebiyle bir araya gelen emekçiler, bir basın açıklaması yaparak mücadele arkadaşlarına destek sundular. Eylem için 9 kadın emekçi, tutuklu bulunan arkadaşlarının maskelerini yüzlerine takarak ve ellerinde “tutsaklıklarını” temsil eden halatlarla birlikte adliye binası önüne geldiler. Aynı zamanda üzerlerinde  “Kadınım, KESK’liyim, Kürdüm ebeyim-öğretmenim-kamu çalışanıyım, parasız, nitelikli, eşit ve anadilde eğitim- sağlık istedim, 205 gündür tutukluyum” yazan dövizler taşıdılar. Sık sık “KESK’li Tutsaklar Serbest Bırakılsın”, “Gözaltılar, Tutuklamalar, Baskılar Bizi Yıldıramaz!” sloganları atıldı.

4 Eylül günü saat 12.30’da adliye önünde bir araya gelen emekçiler, “bugün 4 Eylül ve bundan bir ay sonra 4 Ekimde arkadaşlarımızın davası var. Bizler onların serbest bırakılmasını istiyoruz” dediler. Basın açıklamasını SES Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Hülya Yıldır okudu.

Gözaltına alınarak tutuklanan kadınların, Kürt oldukları için, KESK’li oldukları için, anadilde, nitelikli eğitim ve sağlık hakkı talebinde bulundukları için tutuklu olduklarına vurgu yapıldı. Yıldır, 205 gündür Sincan Kadın Cezaevi’nde kalan arkadaşlarına destek olmak için ilk duruşmanın görüleceği 4 Ekimde “Özgür Bırak” sloganıyla dört bir yandan gelen emekçilerle birlikte yine adliye önünde olacaklarını duyurdu ve destek çağrısında bulundu. Açıklama elleri bağlı dokuz kadın emekçinin arkadaşlarını temsilen ellerindeki halatları çözerek “özgür kalmaları” ile son buldu.