Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) 12 Eylül askeri faşist darbesinin 32. yıldönümünde Beyoğlu’nda meşaleli yürüyüş gerçekleştirdi. 11 Eylül Salı akşamı Galatasaray Lisesi önünde toplanan DİSK Yönetim Kurulu, Nakliyat-İş, Birleşik Metal-İş, Dev Sağlık-İş ve Sosyal-İş üyesi işçiler Taksim tramvay durağında, 12 Eylül karanlığının yaşattığı cehennemi meşaleli yürüyüş düzenleyerek protesto etti. Yürüyüşe Kemal Türkler’in kızı Nilgün Soydan Türkler ve 51 gündür direnişte olan Süreyyapaşa Hastanesi işçileri de “İşimize, Emeğimize, Hastanemize Sahip Çıkmak için Direniyoruz” pankartıyla katıldılar.
Meşalelerin yakılması ve kortej oluşturulmasıyla yürüyüşe geçildi. İşçiler sık sık “12 Eylül Hukukuna Son!”, “Karanlığa Teslim Olmayacağız!”, “Sendikal Yasaklar Kaldırılsın!”, “Suriye Halkı Yalnız Değildir!”, “Atılan İşçiler Geri Alınsın!” sloganlarını haykırdılar.
Taksim tramvay durağına gelindiğinde DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu bir basın açıklaması yaptı. 12 Eylül’ün, emekçilerin kazanılmış bütün haklarını zorla ellerinden aldığını söyleyen Serdaroğlu; hukuk, adalet, bilim, emek ve çalışma hayatının yok edildiğini söyledi. Serdaroğlu 12 Eylül faşizminin bilançosunu verdikten sonra şu değerlendirmelerde bulundu:
“AKP 12 Eylül’ün en önemli kurumlarından YÖK’e, RTÜK’e, HSYK’ya DGM’ye (Bugünkü adıyla ÖYM) karşı değildir; bütün bu kurumları AKP’lileştirerek ayakta tutmaktadır.
AKP 12 Eylül yasalarına karşı değildir. Çünkü başta Sendikalar Yasası olmak üzere, Siyasi Partiler ve Seçim Yasaları gibi bütün anti-demokratik yasaları revize ederek korumaktadır.
AKP hükümeti sendikal yasakların, barajların, grev yasaklarının ardında durmaya devam ediyor. Taşeronlaştırma, güvencesizlik, işsizlik, yaygın işten çıkarmalar hükümet politikası olarak uygulanıyor.
Toplu İş İlişkileri adıyla yeniden düzenlenen sendikalar yasası tasarısından kaynaklı olarak aylardır 200 bin işçi yetki alamıyor ve toplu sözleşme imzalayamıyor.
Türkiye sendikal haklar alanında dünyada en kötü sabıkaya sahip; en baskıcı, en müdahaleci bir ülke durumunda.
Türkiye son 10 yılda 12 bin 897 hükümlü sayısı ile dünyada ilk sırada yer almaktadır. 7 bin kişi ile ikinci olan Çin ile birlikte Türkiye, tüm dünyadaki tutuklamaların yarısından fazlasını gerçekleştirmiş oluyor.”
Basın açıklamasının bitmesiyle eylem sloganlarla sona erdi.