
İş güvenliği önlemlerinin alınmaması, çok uzun saatler boyunca yoğun tempoda çalışan işçinin aşırı yorgunluğu ve dikkat dağınıklığı ile birleşince iş kazalarına sebep oluyor. Her geçen gün iş cinayetlerinin sayısı artıyor. Ama işçilerin kurban olduğu cinayetler bunlarla da sınırlı kalmıyor.
Samsun Tekkeköy’de 19 Mayıs Sanayi Sitesi’nde bir mobilya imalathanesinde Salim Gümüştekin başından vurularak öldürüldü. Salim Gümüştekin orada çalışmıyordu. Çünkü yirmi gün önce işten çıkartılmıştı. Orada bulunma sebebi ise patronda kalan 300 lirasını almaktı. Yirmi gündür gelip gidiyor, ama parasını alamıyordu. En son gittiğinde patron yine parasını vermiyor. Gümüştekin parasını almak için patron Ahmet Tıknazoğlu’na ısrar ediyor. Bunun üzerine Tıknazoğlu, Gümüştekin’i ruhsatsız silahı ile başından vurarak öldürüyor. Olaydan sonra patron “pişmanım” diyerek karakola teslim oluyor.
Biz işçiler canımızdan olmaya devam ediyoruz. Her ay zaten çeşit çeşit iş kazası haberleri geliyor. Daha geçen gün Pakistan’da 314 işçi cayır cayır yanarak öldü. Tersane işçileri sabah evden çıkarken eşleri ve çocukları ile vedalaşıp çıkıyorlar, her an iş kazası sonucunda ölebilirim kaygısıyla. Tekstil atölyelerinde elektrik çarpması, metal fabrikalarında pres makinesi, inşaatlarda iskeleden düşmeler... Şimdi de uğruna alın teri döktüğü 300 lirayı isteyen işçi vurularak öldürülüyor. Bir de patron utanmadan “pişmanım” diyor. Acaba niye pişman? İşçiyi hiçbir hak vermeden işten attığına mı? Yoksa emeğinin hakkını isteyen işçiyi vurarak öldürdüğü için mi?