
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) 21 Eylülde, Mecidiyeköy Kültür Merkezi’nde Bölge Temsilciler Kurulu düzenledi. Öğle saatlerinde başlayan kurula, İstanbul’un çeşitli bölgelerinden gelen DİSK’e bağlı Nakliyat-İş, Birleşik Metal-İş, Dev Sağlık-İş, Sine-Sen, Basın-İş, Limter-İş, Sosyal-İş, Genel-İş işyeri temsilcisi işçiler ve sendika şube başkanları katıldı.
Toplantının başında, katılımcılar geçmişte katledilen DİSK’li işçiler ve Kemal Türkler adına saygı duruşunda bulundular. Yaklaşık 4 saat süren toplantıya “İnadına Sendika, İnadına DİSK” sloganlarıyla başlandı. Toplantının ilk konuşmasını DİSK Genel Başkanı Erol Ekici gerçekleştirdi.
Ekici şöyle konuştu: “Genişletilmiş Başkanlar Kurulu’nda değindiğimiz ve bugün de tanık olduğumuz gibi; kapitalizmin, ‘küreselleşme’ adıyla bütün dünya halklarına ve emekçilere dayattığı ‘Yeni Dünya Düzeni,’ ardı ardına yaşanan ekonomik krizlerle sorgulanmaya başlandı. Krizin derinden etkilediği kimi AB ülkelerinde, hükümetler birer birer çekilip, yerini yeni teknokrat hükümetlere bırakırken, krizin faturasını ödemek istemeyen emekçilerin yaygın grevleri, halkın kapitalizm karşıtı eylemleri kendini gösterdi bu süreçte. Dünya genelinde yaşanan bu krizin sonuçları bizleri de yakından etkilemeye başladı ve daha da etkileyecek. AKP hükümeti bugün patronların çıkarlarını koruyan yasaları çıkarmak derdinde. TÜSİAD ve MÜSİAD gibi patron örgütlerinin yönlendirmesiyle işçilerin kazanılmış haklarına tek tek saldırmayı sürdürüyor.”Ekici: “Kampanyanın hakkını veremedik!”
Ekici, konuşmasının devamında başkanlığını yaptığı DİSK adına özeleştiri de verdi. Ekici, “Zalimin Zulmüne Direneceğiz” adı altında başlattıkları imza kampanyasında, başta kendisi olmak üzere tüm şube ve üyeler düzeyinde gevşek hareket edildiğini ve bu çalışmanın hakkını veremediklerini açıkladı.
“Ulusal İstihdam Stratejisi” başlığıyla saldıran hükümetin niyetini ortaya koyan birçok broşür çıkardıklarını, ancak bu broşürlerin hâlâ Genel Merkez’de durduğunu ve dağıtılmadığını söyledi. Ekici, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu konularda örgüt olarak kendimize özeleştiri vermemiz gerektiğine yürekten inanıyorum. Fakat bu özeleştiriyi günah çıkarmak için değil, bundan sonra önümüze koyduğumuz çalışmaları DİSK’e yaraşır bir şekilde yaparak vereceğimize inanıyorum.” Erol Ekici’nin konuşmasının sonlarında sık sık uyarı yapılmasına rağmen salon yavaş yavaş boşalmaya başladı. Daha sonra Kurul’a 10 dakika ara verildi.
Temsilcilerden eleştiri
İkinci bölüme, 1 Mayıs 2012 mitinginden derlenen sinevizyon gösterimiyle başlandı. Sinevizyonun ardından AKP’nin hazırladığı “Ulusal İstihdam Stratejisi” saldırısıyla ilgili bir sunum yapıldı. Kurul’a katılan şube yöneticileri ve işyeri temsilcileri konuşmalar yaptılar. Sözü ilk olarak Nakliyat-İş yöneticilerinden Nuri Menek aldı ve kısaca kıdem tazminatının işçiler için öneminden ve tarihinden bahsetti. Dev-Sağlık-İş üyesi ve aynı zamanda Süreyyapaşa Hastanesi’nde direnişte olan Hamdi Azbay direnişlerin önemi üzerine konuştu: “Biz zulme karşı başkaldırdık. Patronların gazeteleri bizleri haksızmışız gibi yazıyorlar. Bizim mücadelemiz onurlu bir mücadeledir. Buradan THY, BEDAŞ, DHL ve diğer tüm direnişçi kardeşlerimi selamlıyorum.” Limter-İş üyesi ve işyeri temsilcisi olan bir başka işçi de “AKP bugün Kürtlere saldırıyor, öğrencilere saldırıyor, işçilere saldırıyor. Kimse, bu yılan bana da dokunmaz diye düşünmesin. Bu yılan hepimizi ısırıyor. Kapalı salonlarda slogan atmak değil, sokaklarda diğer işçilere gitmeliyiz. Toplantı boyunca dikkatle dinliyorum. Kimse çıkıp da Suriye’den bahsetmedi. Arkadaşlar, burnumuzun dibinde bir savaş var ama kimse burada buna değinmiyor. Korkuyor musunuz? Korkmayın, yoksa korktukça sıra bize de gelecek” dedi.
“Beyoğlu’nu terk edelim, işçi semtlerine gidelim”
Beşiktaş Belediyesi’nde işyeri temsilcisi olarak çalışan bir diğer işçi, “DİSK olarak en başta bizler disiplinli olmalıyız. Toplantının başında tıklım tıklım olan bu salonun boşalması hiç hoş bir durum değil. Bizler sabırlı ve inançlı olmadan hiçbir şey yapamayız” diyerek salonu terk eden arkadaşlarını eleştirdi. Emekli-Sen üyesi Yaşar Avcı söz alarak “Yöneticiler başta disiplinli olmalı ve işçi sınıfının gücüne güvenmeyenler bu salonu şimdi terk etmeli. Eğer bugün kendimize çekidüzen vermek istiyorsak fabrikalarda, işçiler arasında eğitimler örgütlemeliyiz. Kahve kahve, ev ev gezip işçilere ulaşmanın yollarını aramalıyız. Yani mücadeleyi Taksim ve Beyoğlu gibi yerlerin dışına çıkaralım. Esenler, Gaziosmanpaşa, Esenyurt gibi işçi semtlerine gidelim, oralarda işçilere derdimizi anlatalım” dedi.
Bilgi Üniversitesi’nde direnişte olan Sosyal-İş üyesi bir kadın işçi, “kadınlar olarak toplantının yarı nüfusunu oluşturamadıkça başarısız olmaya mahkûmuz” dedi. Ardından söz alan diğer temsilciler, hükümetin saldırganlığını eleştirdiler ve mücadele çağrısı yaptılar.
Yeniden söz alan Genel Başkan Erol Ekici, “Evet arkadaşlarımın anlattıkları çok doğru. İmza kampanyalarını ve dağıttığımız bildirileri Taksim ve Beyoğlu’nun dışına çıkartmalıyız. Gecekondulara gitmeliyiz. Tüm bunları da hep beraber yapacağımıza inanıyorum” dedi. Kurul, alkışlarla son buldu.