
16 Ağustosta Lonmin madeninde başlayan greve, polis saldırmış ve bir katliam gerçekleştirmişti. Saldırının ardından geride 34 ölü ve 78 yaralı kalmıştı. Ancak işçiler, %22’lik zam talebinde ısrar ettiler, kararlı bir biçimde mücadelelerini sürdürdüler ve kazandılar. Madencilerin, patronlar karşısındaki dik duruşları diğer sektörlerdeki işçilere de örnek oldu. Güney Afrika’da Marikana işçilerinin mücadelesini takip eden 100 bin işçi patronlara karşı mücadele bayrağını yükseltiyor. Ulaşım sektöründeki işçiler de ücret artışı talebiyle iş durduruyorlar.
Taşımacılık ve nakliye sektöründe örgütlü 4 ayrı sendikaya üye 20 bin işçi, %12’lik ücret artışı talebiyle greve çıktı. Greve katılan ve katılmayan işçiler arasında yaşanan kavgada, grev kırıcı işçiler hastanelik edildi. Çok sayıda kamyon yakıldı. Patronlar ise işçileri daha fazla korkutmaya çalışıyor. Greve çıkan işçiler için disiplin cezası uygulayacaklarını ve mücadeleci, öncü işçileri işten atacaklarını söylüyorlar. Hükümet ise grevleri yasadışı ilan ediyor. İşçilerin grevinin ve zam talebinin ulusal güvenliği tehdit eden bir risk oluşturduğunu söylüyor. Ancak işçilerin mücadelesini durduramıyorlar.
Madenlerdeki grevler de yayılarak devam ediyor. Güney Afrika dünyanın en büyük platin ve altın madenlerine sahip ülkelerin arasında yer alıyor. Dünya maden devlerinin firmaları çalışmıyor. Gold Fields, Anglo Gold ve diğer madenlerde direnişler yükseliyor. Madenlerin %39’unda iş durdu. 20 Eylülde dünyanın en büyük üçüncü altın madeni olan Anglo Gold Ashanti’de 35 bin işçi zam talebiyle direnişe çıktı. Maden yönetimi, üretime ara verdiğini duyurmak zorunda kaldı.
Başka bir dünya devi Anglo Amerikan Platinum Amplats madeninde 21 bin işçi zam talebiyle direnişe çıktı. Firmanın Rustenberg bölgesindeki dört ayrı madeninde işçilerin yalnızca %20’si çalışıyor.
Madenciler hem ücret artışı talep ediyorlar hem de sendikalarını daha mücadeleci bir çizgiye çekmek istiyorlar. İşçiler, Güney Afrika Sendikalar Konfederasyonu COSATU’nun ve Ulusal Maden İşçileri Sendikası NUM’un devletin ve patronların sözcülüğünü yapmasına karşı öfkeliler. Patronlar ise, işçilerin sendikaları da ezerek kendilerinden daha fazla hak talep etmelerinden korkuyorlar. Toplu sözleşmelerle alınan hakları ödemeyeceklerini söyleyerek tehditler savuruyorlar. Hükümet grevleri yasadışı ilan ediyor. Bu grevlere katılan işçiler hakkında işlemler başlatacağını söylüyor. Bir yandan da COSATU ve NUM sendikasını kullanarak işçileri baskı altına almaya çalışıyor. Marikana’daki Lonmin madeninde katliam yaparak meşruluğunu kaybeden patronlar ve hükümet, işçilerin mücadelesini bastırmak için her yolu deniyor. Fakat 100 bin işçinin grevi sürüyor.