
THY direnişçilerinden Hava-İş üyesi kadınların da katıldığı eylemde; “Yaşasın Kadın Dayanışması”, “Baskılar Bizi Yıldıramaz”, “KESK’li Kadın Sendikacılara Özgürlük!” sloganlarıyla tutuklu KESK’lilerin serbest bırakılması talep edildi. Eylemdeki kadınlar, hazırladıkları bildirileri yoldan geçenlere dağıtarak eylemlerinin amacını çevredekilere anlattılar. Galatasaray Lisesi önünde basın açıklamasını yapan Armağan Tulunay, KESK’li kadın tutsaklara sahip çıkıldığını, davalarında da yalnız bırakılmayacaklarını ifade etti: “KESK’i ve KESK’li kadın arkadaşlarımızı savunmayı emekçilerin ve kadınların direniş mevzisini savunmak olarak görüyoruz. Bizler İstanbul Emek ve Meslek Örgütlerinden Kadınlar olarak, KESK’li tutuklu kadın sendikacılar ile dayanışmak için 4 Ekimde Ankara adliyesi önünde olacağımızı duyurarak, bu davada taraf olduğumuzu, tanık olduğumuzu, tutuklu kadın sendikacılarla yan yana olduğumuzu birkez daha ilan ediyoruz”.
Basın açıklamasının ardından grup, Taksim Meydanı’nda kendilerini bekleyen KESK’li kadınlarla buluşmak için yürüyüşe geçtiler. Yürüyüş boyunca sloganlar ve alkışlarla AKP hükümetinin anti-demokratik uygulamaları protesto edildi. Meydana gelindiğinde KESK’li kadınlarla birleşen grup oturma eylemine geçti. Kitle hep birlikte “Kadınlar Yürüyor, Mücadele Büyüyor!”, “KESK’li Kadınlar Yalnız Değildir”, “Kadınlar Savaş İstemiyor”, “KESK’li Kadınlar Onurumuzdur!” sloganlarını haykırdı. Tutuklu kadın tutsakların isimleri tek tek okunurken kadınlar hep birlikte “aramızda” diye bağırdılar.
İstanbul KESK’li kadınlar adına Eğitim-Sen İstanbul 5 Nolu Şube Yöneticisi Evrim Dirican bir basın açıklaması yaptı. Dirican, baskılara uğrayan, ezilen kadınların kurtuluşu için mücadele edeceklerini açıkladı: “KESK’li arkadaşlarımız KCK üyesi olmakla suçalanarak tutuklandılar. İddanamede konuyla ilgili deliller kısmında; ‘8 Mart Emekçi Kadınlar Günü’nde mitinglere katılmak’ bile suç olarak gösterilmiş. Asıl suç; utanç verici sorgulamalar, asılsız iddianameler ile arkadaşlarımızın özgürlüğünün elinden alınmasıdır. Bu durum bizlerin isyanını daha da büyütüyor. Erkek adalet değil, gerçek adalet sağlanıncaya kadar mücadalemize devam edeceğiz. Geçmişten bugüne nice acılar çektik. Diri diri toprağa gömüldük, giyotinlerde, darağaçlarında can verdik, hapsedildik ama vazgeçmedik. Vazgeçmeyeceğiz! Yaşasın kadın mücadelesi!”
Diricanın sözleri “Emeğimiz, Bedenimiz, Kimliğimiz, Bizimdir”, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz”, “Jin Jiyan Azadi”, “KESK’li Kadınlar Halaylarla Dönecek!” sloganlarıyla desteklendi. Tutuklu bulunan Canan Çalağan’ın mektubunun da okunduğu eylem, zılgıtlar, alkışlar ve THY direnişinden Hava-İş üyesi kadınların bestelediği şarkılarla son buldu.
Ankara Kadın Platformu’ndan 4 Ekim’e Çağrı
Ankara Kadın Platformu da 2 Ekimde saat 12.00’da Ankara Adliyesi önünde bir basın açıklaması ve oturma eylemi gerçekleştirdi. “İddianameye Yanıtımızdır: Arkadaşlarımız Serbest Bırakılsın!” pankartı açan kadınlar, bu güne kadar görülen duruşmalarda sunulan iddianamenin hiçbir geçerliliğinin olmadığı vurgusunu yaptılar. İddianamede geçtiği gibi, yapılan eylemlerin “yasadışı örgütün” talimatı ile değil, platform adına alınan kararlar doğrultusunda yapıldığı söylendi.
Ankara Adliyesi önünde yapılan basın açıklaması Zahide Varlıermiş tarafından Kürtçe, Tuğba Engel tarafından ise Türkçe okundu. Engel ve Varlıermiş, KESK’li kadınlar olarak bilinen 9’u tutuklu 15 kadının aynı zamanda Ankara Kadın Platformu üyesi olduklarını ifade ettiler. “Arkadaşlarımız, Barış İçin Kadın Girişimi’nin ve Ankara Kadın Platformu’nun eylemlerine yasa dışı örgütten aldıkları talimatlar sonucu katılmakla ve bu eylemleri örgütlemekle suçlanmaktadırlar. Biz kadınların ortak karar ve iradesiyle ortaya çıkan, birlikte emek vererek organize ettiğimiz eylemlerin, bazı talimatlar sonucu yapıldığını ileri sürmek, öncelikle kadın ve barış mücadelesinin öznesi olan bizleri yok saymaktadır. Kadınların barış talep etmesi için talimat almalarına gerek yoktur. Bu ülkede barış istemek insan olmanın bir gereği ve sonucudur” diyen Engel ve Varlıermiş, iddianamede geçen eylemleri sıraladılar. Sıralanan maddelerin hepsinde, suçlanan kadınların barışa vurgu yaptığına dikkat çekildi.
Engel ve Varlıermiş, “Barış istemek suçsa buradan kendimizi ihbar ediyoruz” dediler. Açıklamanın ardından kısa süreli bir oturma eylemi gerçekleştiren kadınlar sık sık “Yaşasın Kadın Dayanışması”, “Tarafız, Kadınız, Yan yanayız”, “Savaşa Hayır, Barış Hemen Şimdi”, “Jin, Jiyan, Azadi!” sloganlarını attılar. 4 Ekimde görülecek olan duruşmaya çağrı yapıldıktan sonra eylem sona erdi.