13 Şubat 2012’de gözaltına alınan 15 KESK’li kadının 9’u tutuklanmıştı. “KESK’li Tutuklu Kadınlar” olarak anılan kadınların ilk duruşmaları 4 Ekimde görüldü. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşması saat 13.30’da başladı. Diğer illerden gelenlerin sabah saatlerinden itibaren hazır bulunduğu Ankara Adliyesi önünde binlerce kişi toplandı. İstanbul, Diyarbakır, Van, Mardin, Siirt, Batman’dan gelen KESK’li emekçiler tutuklu bulunan arkadaşlarının serbest bırakılmasını istediler.
Ankara Adliyesi önünde saat 12.00’da başlayan program, iddianamede geçen suçlamalara cevapla başladı. İddianamede geçen eylemlere adliye önünde bulunan herkesin katıldığı vurgusu yapıldı. Tutuklu bulunan 9 KESK’li kadının isimleri tek tek okundu ve hep bir ağızdan “Burada” denildi. Sık sık “KESK’li Tutsaklar Onurumuzdur!” sloganı atıldı. Ses aracından çalınan şarkılarla halaylar çekildi, bekleyiş devam ederken kitlenin sloganları giderek yükseldi.
Halayların ardından KESK Genel Başkanı Lami Özgen bir konuşma yaptı. Kadın arkadaşlarının ÖYM’lerde (Özel Yetkili Mahkemeler) yargılanacaklarını söyleyen Özgen, kadına yönelik ayrımcılığın doruğa ulaştığı bir ülkede kadın olmanın, Kürt olmanın, KESK’li olmanın ağır bir suç olarak görüldüğüne vurgu yaptı. Bu suçlamanın iddianamede geçtiğini söyleyen Özgen, şöyle devam etti: “Tüm halkın parasız, nitelikli, ulaşılabilir kamu hizmeti alma hakkını savunmak bu iddianameyi hazırlayanlara göre suçtur. Tecavüze, tacize, şiddete uğrayan kadınların yanında yer almak kadar, çifte sömürünün reva görüldüğü kadın emekçilerin haklarını savunmak da suçtur. Yine bu iddianameye göre 21. yüzyılın Türkiye’sinde kamu emekçilerini kapıkulu olarak gören zihniyete karşı sendikal hak ve özgürlük mücadelesi yürütmek, ÖYM’de yargılanmayı gerektiren ağır bir suçtur.” Özgen, bu duruşmanın sadece Türkiye’de izlenmediğini, dünyada adaletten, hukuktan yana olanların gözünün, kulağının da bu duruşmada olduğunu söyledi. Arkadaşları için sadece adalet istediklerini söyleyen Özgen’in, konuşma boyunca duygulandığı dikkat çekti.
Uluslararası sendikalar da davayı izlemek için Ankara’daydı
Özgen’in ardından yurtdışından davayı izlemeye ve KESK’li kadınlara destek olmaya gelen sendikacılar da birer konuşma yaptılar. Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) adına Stephen Benedict konuşmasına dünya çapında 175 milyon işçi adına herkese selam ve dayanışma getirdiğini söyleyerek başladı. “Size söz veriyorum. Siz mücadele ettikçe biz yanınızda durmaya, ‘KESK’e Dokunma’ demeye devam edeceğiz” diyen Benedict, o gün orada yargılanan kadınların serbest bırakılmasını istedi. ITUC’un ardından Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) adına Klaus Loercher yaptığı konuşmada kadınların tahliye olması dileklerini iletti. Avrupa Kamu Hizmetleri Sendikaları Konfederasyonu (EPSU) adına konuşan Jan Willem Goudriaan kitleyi Türkçe “merhaba” ve “dayanışma” sözleri ile selamladı. İşçilerin Türkiye ve Kürdistan’da yürüttükleri sendikal mücadele ile dayanıştıklarını söyleyen Goudriaan’ın sözleri büyük bir coşku ile karşılandı. Sözlerini “yaşasın uluslararası dayanışma” diyerek bitiren Goudriaan’ın ardından sırası ile İsveç Profesyonel Çalışanlar Konfederasyonu (TCO), İngiltere Öğretmenler Sendikası (NASUWT), Yunanistan Eğitim Emekçileri Sendikası (OLME), Batı Alman Eğitimci ve Bilimciler Sendikası (GEW), Danimarka Öğretmenler Sendikası (DLF), Fransa Öğretmen Sendikası (SNES-FSU), Kıbrıs Sendikaları (KTOEÖS) adına birer konuşma yapıldı. KESK’li kadınların serbest bırakılması ortak talebi dile getirildi.
Uluslararası sendikacıların ardından DİSK Genel Başkanı Erol Ekici bir konuşma yaparak DİSK adına orada olduklarını, fakat o gün herkesin KESK’li olması gerektiğini söyledi. Ekici’nin ardından TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı “burada tarafız demeye geldik” diyerek sözlerine başladı. Bugün yargılanan kadınların ortak noktalarının Kürt olmak olduğuna dikkat çekti. TTB ve Ankara Kadın Platformu adına da birer konuşma yapıldı. Konuşmalar devam ederken “Kadınlar Savaş İstemiyor”, “Biji Yekatiya Jinan”, “KESK’li Kadınlar Onurumuzdur!” sloganları atıldı. Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku Milletvekili Aysel Tuğluk ve Sebahat Tuncel de davayı izlemeye gelenler arasındaydı.
6 sendikacı kadın serbest bırakıldı
Kitlenin bekleyişi sürerken ses aracından saat 20.30’da yapılan açıklamayla duruşmaya kısa süreliğine ara verildiği ve aradan sonra kararın açıklanacağı ifade edildi. Saat 20.45’de bu kez KESK Genel Başkanı Lami Özgen kürsüden söz aldı ve dava sonucunu açıkladı: “Dünden beri Türkiye’nin değişik illerinden buraya geldiniz. 13 Şubatta gözaltına alınıp 16 Şubatta tutuklanan 9 arkadaşımızın ilk duruşması olan bugün de sabahtan itibaren burada bekliyoruz. Biz zaten arkadaşlarımızın suçsuz olduğunu biliyorduk, onların bizim yürüdüğümüz yolların temel taşları olduğunu zaten biliyoruz. 6 kadın KESK’li serbest bırakıldı.” Bu sırada katılımcılar alkış ve ıslıklarıyla karara dair sevinçlerini gösterdiler. 3 arkadaşlarının hâlâ tutuklu bulunduğunu hatırlatan Özgen’in sözlerinden sonra bu sefer tepki alkışları geldi. Özgen konuşmasına şöyle devam etti: “Biz biliyoruz ki yarın tutuklu bulunan arkadaşlarımız da bizimle birlikte yürüyecekler. Ancak bugün alınan karar bütün uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Mahkemenin kararı bizi bağlamıyor. Sadece içimizde bir burukluk yaratıyor. Bu davanın bundan sonraki süreçlerinde de arkadaşlarımız özgür kalana dek mücadelemize devam edeceğiz. Ayrıca arkadaşlarımızın yanında olmak adına gösterdiğiniz dayanışma örnek bir tavırdır.”
Özgen tahliye edilecek tutukluları avukatlarıyla ve desteğe gelen KESK’lilerle birlikte Sincan Kapalı Cezaevinden almaya gideceklerini söyledi. “Zulmün ve zalimin karşısında boyun eğmeyeceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz” diyen Özgen son olarak ikinci duruşmanın 13 Aralık’a ertelendiğini ve o tarihte de bugün olduğu gibi arkadaşlarına destek vereceklerini söyledi.
Mahkemece tutukluluk halinin devamına karar verilen isimler şöyle: SES Kadın Sekreteri Bedriye Yorgun, Tüm Bel-Sen Basın Yayın Sekreteri Güler Elveren ve Eğitim Sen Ankara 2 Nolu Şube Kadın Sekreteri Güldane Erdoğan.