4 Ekimde Taksim’de bir araya gelen siyasi parti, çevreler ve demokratik kitle örgütleri “savaşa hayır” dediler. Savaşa karşı çıkmak üzere bir araya gelen binler, Meclis’te kapalı oturumda oylanan, AKP ve MHP’nin desteğiyle kabul edilen savaş tezkeresini kabul etmediklerini ve savaş istemediklerini haykırdılar. Taksim tramvay durağında bir araya gelen kitle, Galatasaray Lisesi’ne doğru yürüyüşe geçti. Rüya sineması önünde kısa süreli bir oturma eylemi gerçekleştirdikten sonra sloganlar eşliğinde yürüyüş devam etti. Yürüyüş sırasında sık sık “AKP Elini Suriye’den Çek”, “Suriye Halkları Yalnız Değildir”, “Yaşasın Halkların Kardeşliği!” sloganları atıldı.
Galatasaray Lisesi’nin önünde ilk olarak Hilmi Yarayıcı bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasına “Savaşın sınırından Hatay’dan geliyorum” diyerek başlayan Yarayıcı, devletin halkları birbirine düşürdüğünü vurguladı. “Savaş yıkım demektir, savaş yoksulluk demektir. Ama tüm bunların karşısında ‘barış’ diye bağıran on binler var” diye konuşan Yarayıcı, “Yaşasın Türkiye Suriye Halklarının Kardeşliği!” sloganı ile konuşmasını bitirdi. Ardından da Arapça bir şarkı söyledi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK), KESK İstanbul Şubeler Platformu, TMMOB, ÖDP, Halkevleri, TKP, İstanbul Tabip Odası, İstanbul Eczacı Odası çağrısıyla yapılan eylemde bir basın açıklaması gerçekleştirildi.
Basın açıklamasında AKP iktidarının emperyalist müdahaleden rol kapmaya çalıştığına değinildi. “Türkiye halklarının Suriye ile savaşa karşı olması, barış istemesi AKP iktidarını sıkıştırmış, savaş politikalarını meşrulaştırmak için bir yandan gerici bir saflaşma yaratmak amacıyla Alevi ve Kürt düşmanlığına sarılmış, diğer yandan ise fiili bir savaşı körüklemek için bahaneler üretmeye başlamıştır” denilen basın açıklamasında, şu hususların altı çildi: “Komşularla sıfır sorun demagojisi yapıp ülkemizi komşularla savaş konumuna sürükleyen AKP iktidarı ve bu politikaların mimarı
Ahmet Davutoğlu savaş kışkırtıcı çizgileriyle sonunda çatışmaları Suriye-Türkiye sınırına çekip Akçakale’de 5 kişinin ölümüne sebep olmuştur. Bununla yetinmeyen AKP Suriye’yi vurarak ülkenin bütününü savaşa sokmaya dönük bir adım daha atmıştır. Bugün Meclis’te AKP ve savaş çığırtkanı destekçisi MHP oylarıyla geçirilen tezkere, hali hazırda Kürt halkına yönelik saldırıların aracı haline getirilen Irak tezkeresine eklenen maddelerle Suriye halklarına da bu topraklardan ölüm kusmak amacını taşımaktadır. AKP’nin Suriye’ye dönük top atışının misilleme olarak değil genel bir saldırı olarak Antakya yakınındaki İdlib’i hedef alması bunun göstergesidir.”Basın açıklamasında, AKP hükümetinin Türk ve Kürt gençlerinin ölümüne sebep verildiğine de değinildi: “Bülent Arınç, dün Akçakale’de yaşananların ardından ‘son olay bardağı fazlasıyla taşırmıştır’ açıklaması oldukça manidardır, savaş politikalarında bardağı taşıran AKP iktidarıdır. Kürt sorununda demokratik çözüm yerine savaş politikalarını tırmandıran, gazetecisinden avukatına, öğrencisinden sağlıkçısına 10 bin Kürt siyasetçiyi cezaevlerine gönderen AKP, bu topraklarda her gün Kürt ve Türk gençlerin ölümüne sebep olmaktadır. Şimdi sıra komşu ülke halklarına gelmiştir.”
Basın açıklaması, “Suriye ile savaşa izin vermeyeceğiz. Emperyalizmin askeri olmayacağız, emperyalizme karşı mücadeleyi büyüteceğiz. Kürt halkına dönük savaş politikalarına karşı mücadele edeceğiz. Bugün burada bir araya geldik, 7 Ekimde ülkenin dört bir yanında on binlerle Eşit Yurttaşlık mitinginde Ankara’da olacağız” sözleriyle bitirildi.