
“THY A.O ve Teknik A.Ş’de İşten Atılan İşçiler İşlerine Geri Alınsın! Grev Haktır Yasaklanamaz!” pankartını açan THY işçileri coşkulu sloganlar, alkışlar ve ıslıklarla oturma eylemine geçtiler. Derneğimiz UİD-DER, alana coşkulu bir şekilde atılan “THY İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması!” sloganlarıyla geldi. THY işçilerinin UİD-DER’i coşkuyla karşılamasının ardından hep birlikte şu sloganlar atıldı: “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz”, “Yaşasın İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği”, “İş Ekmek Yoksa Barış da Yok”, “Direne Direne Direnişten Zafere”, Fabrikalar Tarlalar Siyasi İktidar Her şey Emeğin Olacak”, “Yer Gök Direniş Onurlu Hava-İş”, “Savaşa Hayır Emekçiye Bütçe!”
Sloganların ardından Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin söz alarak bir konuşma yaptı. Direnişlerinin 130. gününe girdiğini belirten Ayçin, ilk günkü kararlılık ve inançla mücadeleye devam ettiklerini anlattı. Ayçin, “Bir tek şey istiyoruz: İşimizi, ekmeğimizi, aşımızı istiyoruz! Biz demokrasi dersi vermeye çalışıyoruz” dedi. Çıkarılmak istenen yeni sendikalar kanunu nedeniyle hükümeti eleştiren Ayçin, sendikaları da eleştirdi. Direnişlerine baştan beri destek veren kurumların hep aynı olduğunu, diğer sendika ve çevrelerin de bu mücadeleye omuz vermesi gerektiğini belirtti. Ayçin şöyle konuştu: “Bu direniş Hava-İş’in direnişi olmaktan çıkmıştır. Bu bütün sendikaların sorunudur. Ey sendikalar! Demokrasi mücadelesinde bizi yalnız bırakmayın. Yarın birlikte yok olmamak için birlikte hareket etmeliyiz. Barış, demokrasi, halkların kardeşliği, 4+4+4 yasası, konut sorunu, sağlıkta yapılan dönüşümler sizin sorununuz değil mi? Biz Suriye savaşına karşıyız. Çocuklarımızın ölmesini istemiyoruz, halkların kardeşliğini istiyoruz. Tezkereye ‘evet’ diyenlere karşı barışı dillendireceğiz.” Ayçin, direnişlerine destek veren sendika ve kurumların tek tek adlarını sayarak teşekkür etti ve konuşmasını sonlandırdı. Ayçin’in ardından basın açıklamasını yapmak üzere direnişçi kadın işçi Ceren Beytaş söz aldı. Beytaş, THY yönetiminin her gün yeni tehditlerle, halen çalışmakta olan işçilerin kazanılmış haklarını ortadan kaldıran uygulamalara devam ettiğini söyledi. 23. dönem toplu iş sözleşmesiyle grev hakkı elinden alınan THY çalışanlarının reel ücretlerinin enflasyon karşısında gerileyeceğini anlatan Beytaş şöyle konuştu: “Görüldüğü gibi bizim burada verdiğimiz mücadele sadece 305 işçi ile ilgili değildir. Tüm havacılık işçileriyle, onların hak ve kazanımlarının korunmasıyla ilgilidir. Hatta siz halkımızın uçuş emniyeti ile ilgilidir. Sizleri sevdiklerinize THY markası değil biz emekçiler ulaştırıyoruz.”Türkiye’deki halkların savaşın eşiğine getirildiğine de değinen Beytaş şöyle dedi: “Hiçbir işçinin ve emekçinin bu savaştan bir çıkarı yoktur. Hükümete buradan sesleniyoruz. Türkiye ve Suriye’de yaşayan insanları ve bölgenin tüm halklarını içinden çıkılması zor bir bataklığa sürüklemeyin! Yaşanan ölümlere yüzlercesini, binlercesini eklemeyin! Ekmeğimizle oynayan hükümet şimdi de dış politika alanında ateşle oynuyor.” Beytaş, sözlerini havacılık sektöründeki tüm işçilere seslenerek bitirdi: “Tüm havacılık işçilerini uyarıyoruz; havacılık çalışanları olarak canı ilk ve en çok yanacaklar listesinin üst sıralarında yer alıyoruz. Bu nedenle üzerimizdeki ölü toprağını silkelemenin tam zamanıdır. Yaşasın Barış! Yaşasın Grev Hakkımız!”
Basın açıklamasının ardından eylem, direnişçi işçilerin uyarladıkları marşlar ve şarkıların söylenmesiyle devam etti. Kitleyi coşturan bu marş ve şarkıların ardından hep birlikte halaylar çekildi ve THY işçilerinin eylemi sloganlarla son buldu.