
Gürsu yaptığı açıklamada, 12 Eylül’ün mirası olan mevzuatın 30 yıldır değiştirilemediğini, bunun da sendikal örgütlenmenin önündeki engeller ve yasaklar ile toplu pazarlık hakkının etkin biçimde kullanılamaması gibi sorunları beraberinde getirdiğini ifade etti. Osman Gürsu Meclis’te görüşülmekte olan Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı’nın hayati önem taşıdığını ancak yine de bu haliyle beklentileri karşılamaktan uzak olduğunu vurguladı. Gürsu, konuyla ilgili açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Haklar Sözleşmesi, ILO sözleşmeleri, AB müktesebatı ve Avrupa Sosyal Şartı ile uyumlu olmayan Tasarı, sendikal hak ve özgürlükleri geliştirmemekte, yasakları sürdürmekte, örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırmamakta, örgütlenme, toplu pazarlık ve grev hakkını güvence altına almamaktadır.”
Yasa tasarısının, şu an yürürlükte olan biçiminden bile daha geri olduğunu ifade eden Gürsu, şöyle konuştu: “Çalışanların toplu pazarlık hakkını kullanabilmesinin en temel engeli olarak görünen, 12 Eylül’ün getirdiği yüzde 10 işkolu barajı, tasarı ile yüzde 3’e düşürülmüş gibi gösterilmesine rağmen gerçekte, fiilen yükseltilmiştir. Tasarının getirdiği yeni kademeli baraj sistemi ile geçiş döneminin sonunda, hali hazırda barajın üzerinde olan, toplusözleşme yapabilen 50 sendikadan en az 29’u baraj altında kalma riski ile karşı karşıyadır.”Tez Koop-İş Genel Başkanı Osman Gürsu basın açıklamasını aynı iş kolunda örgütlenen üç sendika olarak belirledikleri talepleri açıklayarak sonlandırdı. Gürsu taleplerini şöyle sıraladı: “17 No’lu Ticaret Eğitim, Büro ve Güzel Sanatlar işkolunda kurulu, yarım asırdır bu işkolunda çalışan işçilerin hak ve özgürlüklerini geliştirmek için emek veren, yetkili ve örgütlü olan üç sendika olarak;
-
Tasarıdaki tek ilerleme olarak gördüğümüz sendikal güvencelerde sağlanan kısmi iyileştirmelerin Meclis görüşmeleri sırasında kesinlikle geriye götürülmemesini,
-
Türkiye’nin tarafı olduğu uluslararası sözleşmeler ile uluslararası standartlara uygun, sendikal hak ve özgürlükleri evrensel ve çağdaş bir düzeye taşıyacak, Türkiye’de sendikal hakların ve örgütlenmenin önünü açacak bir yasal düzenleme yapılmasını,
-
Yeni tasarı ile değişecek olan sendikaya üyelik ve istifa sisteminin uygulanmasında ortaya çıkabilecek, örgütlenme ve toplu pazarlık hakkını ciddi biçimde tehdit edebilecek sorunlara şimdiden önlem alınması,
-
En acil, öncelikli ve yakıcı sorun olarak gördüğümüz baraj sorununa ilişkin olarak, daha önce sağlanan mutabakat esas alınarak, son açıklanan 2009 istatistiğine göre yetkili olan tüm sendikaların toplu sözleşme yetkisinin korunacağı, bu sendikalara üye yüz binlerce işçinin sendika ve toplu sözleşme hakkının yok edilmeyeceği bir çözüm üretilmesini talep ediyor, bu çerçevede sendikal hak ve özgürlüklerimiz için birlikte hareket edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.”