
Kapitalizm işçi ve emekçiler için kriz, savaş, acı ve gözyaşı demektir. Gezegenimiz iki büyük dünya savaşı geçirmiş, milyonlarca insan ölmüş, sakat kalmıştır. Fakat patronlar sınıfı ve onların temsilcisi hükümetler hâlâ işçi ve emekçileri ölüme sürüklemekten geri durmuyorlar. Bugün de pazar ve yatırım alanlarını paylaşmak için savaşa tutuşan emperyalist-kapitalist güçler; Afganistan’dan Irak’a, Libya’dan Suriye’ye kadar birçok bölgeyi kan gölüne çevirmiş durumdalar. Savaşın alevleri her geçen gün yeni bölgelere sıçrıyor. Suriye’deki savaşın bir tarafı olan AKP hükümeti, Türkiye’yi bu alevlere doğru sürüklemeye çalışıyor. Oysa Suriye’deki savaşın genişlemesi demek, tüm Ortadoğu’nun alev alması, savaşın İran ve Türkiye’yi de içine alması demektir.
Savaşı kim durdurabilir? Elbette savaştan çıkarı olmayanlar! Emperyalist savaştan çıkarı olmayan, milliyetçi kışkırtmalarla gidip bu savaşta ölen, sakatlanan ve perişan olan emekçiler! Tarih, insanlığın hafızasıdır, geçmiş deneyimlerini kaydeder. Tarihe baktığımızda işçi ve emekçilerin koca bir dünya savaşını bitirdiğini görüyoruz. Bundan tam 95 yıl önce, 1917’de Rus işçiler iktidarı ele geçirdiler, patronları kovdular ve savaşı durdurdular.
1914’te başlayan I. Dünya Savaşına Rusya, yeni topraklar elde etmek için girmişti. Rus egemenlerinin çıkarları için savaş cephelerine sürülen milyonlarca emekçiden 5 milyonu ölmüş, bir o kadarı da sakat kalmıştı. Büyük bir açlık ve sefalet yaşanmıştı. İşçilerin birliğini ve iktidarını savunan bir parti (Bolşevik Parti), savaşa karşı çıkıyor ve şöyle diyordu: “Bu savaş işçilerin savaşı değil, egemenlerin çıkar savaşıdır, savaş son bulmalıdır!”
1917 Şubatında, savaşa, açlık ve yoksulluğa karşı kadınların başlattığı eylem, kısa zamanda yüz binlerce işçinin greve gitmesine neden oldu. Başlayan eylem milyonları içine alan bir devrime dönüştü ve çarlık imparatorluğu yıkıldı. Kendi meclislerini (işçi şuraları/sovyetleri) kurmuş olan işçiler, 7 Kasımda iktidarı ele geçirdiler. Kurulan işçi hükümeti, derhal Rusya’nın savaştan çekildiğini açıkladı. İşçilerin iktidara gelmesi ve Rusya’nın savaştan çekilmesi Avrupa’da fırtınalar estirdi. Avrupa işçi sınıfı da savaşa karşı gösteriler yapmaya başlarken, Almanya’da devrim başlamıştı. Bunun üzerine, egemenler istemeseler bile savaşa son vermek zorunda kaldılar. Rus işçi sınıfının deneyimi bugün de yol gösteriyor. Halkların birbirine düşman olmasına ve işçilerin ölmesine karşı çıkmak için tek yapmamız gereken gücümüzü birleştirmektir!