
19 Ekimde DİSK/Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası Şubeleri Kartal Meydanı’nda bir miting yaptı. Eylem, Kartallı Kazım Meydanı’nda toplanan kitlenin yürüyüşe geçmesiyle başladı. Kartal Belediye Başkanı Altınok Öz de yürüyüşe katılarak eyleme destek verdi. Çok sayıda sendika ve demokratik kitle örgütünün katıldığı eyleme en kitlesel desteği derneğimiz UİD-DER verdi. Taşeronlaştırmaya karşı mücadele veren ve direnişte olan Süreyyapaşa ve Koşuyolu Hastanesi direnişçileri de eyleme katılarak bir konuşma yaptılar. Eylemde, UİD-DER Müzik Grubu da sahne alarak alandaki işçileri coşturdu.
Program, alana yerleşen kitlenin selamlanması ve programın akışının açıklanmasıyla başladı. İlk olarak sözü “emperyalist savaşa hayır, kirli savaşın aktörü olmayacağız, zamlara ve sendikal yasaklara hayır” diyen DİSK/Genel-İş Anadolu Yakası 1 No’lu Şube Başkanı Mahmut
Şengül aldı. Şengül konuşmasında işçilerin açlıkla terbiye edilmeye çalışıldığını, asgari ücretin işçilerin hiçbir ihtiyacını doğru düzgün karşılamadığını, dolayısıyla da asgari ücretin sefalet ücreti olduğunu vurguladı. AKP hükümetinin çıkardığı “Torba Yasayı” eleştiren Şengül, konuşmasına şöyle devam etti: “Torba yasayla belediyelerde çalışan sendikalı ve örgütlü işçileri kamuda başka kurumlarda görevlendirdiler. Yasa çıkarken tepkileri düşürmek için Anadolu’da ve belde belediyelerde çalışıp da maaşlarını alamayan işçilerin başka kurumlara devredileceğini söylemişlerdi. Ama maalesef yasa çıktıktan sonra büyükşehirlerde ve ilçelerde çalışanlar, başka kurumlara sürgün edilip mağdur edilmiştir. Eğer dertleri mağdur olan belde belediyelerinde çalışanları düşünmek olsaydı, bu yasaya bir madde ekleyerek ‘kişinin rızası alınmak koşuluyla’ derlerdi. Bu da gösteriyor ki, ‘sürgün’ yasası çıkardılar.” Şengül’ün konuşması sık sık “Hükümet Yasanı Al, Başına Çal”, “Ücretli Köle olmayacağız” sloganları ile desteklendi. Şengül, konuşmasında, Meclis’ten geçirilen Toplu İş İlişkileri Yasasına ve memurlara dayatılan performansa dayalı ücret belirleme uygulamasının iş güvencesini ortadan kaldırdığına da değindi. Şengül, “Ya bu dayatmalara karşı top yekûn mücadele vereceğiz, ya da bertaraf olacağız. Onun için tüm işçileri, memurları, esnafı, çiftçiyi ve sivil toplum örgütlerini birlikte mücadeleye davet ediyorum” dedi. Şengül, “Hepinizi 12 Eylül öncesinin işçi ruhuyla selamlıyorum ve katılımlarınızdan dolayı teşekkür ediyorum” diyerek konuşmasını bitirdi.Şengül’ün konuşmasının ardından basın açıklamasını yapmak üzere DİSK Genel-İş Sendikası Anadolu Yakası Bölge Başkanı Veysel Demir kürsüye davet edildi. Demir, emperyalist savaşlara, katliamlara değindi ve “Savaşlar, bir taraftan insan hayatını yok ederken, diğer taraftan da büyük ve ciddi insan hakları ihlallerine yol açarak dünya halklarına açlık ve sefaleti dayatmaktadır” dedi. Demir, konuşmasında AKP
hükümetinin içeride işçilerin haklarına saldırdığını, dışarıda ise emperyalist savaş politikalarının bir parçası olduğunu vurguladı. Basın açıklamasının ardından Koşuyolu Hastanesi direnişçisi Ziya İncedere de, söz alarak mücadelelerini anlattı ve herkesi direnişçi işçilere destek olmaya davet etti.UİD-DER adına yapılan konuşmada kitle coşkuyla selamlandı. Konuşmada, yaşanan ekonomik krizin faturasının işçilere işsizlik, savaş, zam ve yoksulluk olarak kesildiği ve buna karşı işçi sınıfının birlik içinde mücadele vermesi gerektiği üzerinde duruldu. Konuşmada, iş cinayetlerine dikkat çekildi ve şöyle denildi: “UİD-DER çok yakında ‘İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!’ sloganıyla bir kampanya başlatıyor. Bizler UİD-DER’li işçiler olarak fabrikalarda, işyerlerinde, işçi semtlerinde, meydanlarda kampanyamızı yürüterek imza toplayacağız. İş kazaları konusunda duyarlılığı arttırmak için seminerler, eğitimler düzenleyeceğiz.
“Artık yeter diyoruz! Patronlara ve sermaye hükümetine, işçilerin canının o kadar da ucuz olmadığını göstereceğiz! “İşçiler Ölmesin, Yaşasın!” diyerek başlattığımız bu kampanyaya desteğinizi bekliyoruz. Hepinizi işçi ölümlerini durdurmak için UİD-DER’in kampanyasına güç vermeye çağırıyoruz. Yaşasın örgütlü mücadelemiz!”
UİD-DER Müzik Grubu işçileri coşturdu!
Daha sonra kürsü programına geçildi. Yapılan konuşmalarda “savaşa, zamlara, sendikal yasaklara ve baskılara karşı hayır diyoruz” dendi. “Kardeşler, buraya haksızlıklara dur demeye geldik, buraya birlik olduğumuzu göstermeye geldik. Gelin ne kadar kararlı ve coşkulu olduğumuzu işçilerin haklarına saldıran patronlara ve AKP hükümetine gösterelim” denerek kitleye coşku ve moral verildi. “Kendi bestelerini ve uyarlamalarını yapan, direniş türküleriyle işçileri yalnız bırakmayan UİD-DER Müzik Grubu’nu sahneye davet ediyoruz” denerek, sahne işçi müzisyenlere bırakıldı.
İlk olarak, emperyalist ve haksız savaşa karşı işçileri birlik olmaya çağıran “Barış için, haydi uzat elini!” ezgisi seslendirildi. UİD-DER Müzik Gurubu, grev yasaklarına karşı gelen ve direnişte olan THY işçileri için uyarladığı “Havada Direniş Var” türküsünü söylediğinde alandaki coşku iyice artmaya başladı. İş cinayetlerinde yaşamını kaybeden tüm işçilerin anısına “Madenci” türküsü söylendiğinde ise işçilerin, patronlar sınıfına olan öfkesi bilendi.
Son olarak söylenen İşçi Horonu adlı türkü, yoğun ilgiden dolayı iki kez tekrar edildi ve işçilerin coşkusu doruğa yükseldi.
Eylem, yoğun ilgiden dolayı iki kez söylenen İşçi Horonu türküsü eşliğinde çekilen horonlarla son bulurken, Mahmut Şengül eyleme katılan tüm kurumlara teşekkür etti.