
Ben çiçeği burnunda işsiz bir üniversite mezunu olarak, siz işçi kardeşlerime karşılaştığım sorunlardan bahsetmek istiyorum. Bu mektubum aynı zamanda büyük umutlarla üniversiteye hazırlanan, kazanan ve okuyan öğrencilere söyleyeceklerimdir.
Ailemin bin bir zorluklarla gönderdiği dershaneye iyi bir üniversite, iyi bir bölüm kazanma umuduyla başladım. Yoğun çalışmaların ardından artık ben de bir üniversite öğrencisiydim. Büyük talep gören, gazetelerin baş sayfalarında yer alan, hızla büyüyen, gelişen bir bölüm kazanmıştım. Lojistik bölümü. Evet, Türkiye lojistik alanında büyüyor. Okullarda, dershanelerde, sokaklarda herkes bundan bahsediyor.
Ben de okulu bitirir bitirmez hemen iş bulacağımı düşünüyordum, yanılmışım. Birçok fabrikaya iş başvurusunda bulundum. İş beğenmezlik de yapmadım. Fabrikaların üretim bölümüne de başvurdum. Sonuç olarak ben hükümetin “işsizlik azalıyor” dediği ülkede 5 aydır işsizim. Gördüm ki büyüyen lojistik sektörünün biz işçilere, işsizlere bir faydası yok. Büyüyen sektörün karşısında biz işçilere düşen pay yine koca bir hiç!
İşte, ballandıra ballandıra anlatılan, işçi çocuklarını büyük yalanlarla kandıran, gençlerin hayalleriyle oynayan bu temeli bozuk sistemin gerçek yüzünü ben UİD-DER’le görüp derin bir uykudan uyandım. Gelin dostlar, birlikte mücadele verip aydınlık yarınlara uyanalım.