
Patronlar o kadar çok ayrım koymuş ki aramıza, neredeyse Fizan kadar uzağız birbirimize. Kürt-Türk, Alevi-Sünni, kadın-erkek, kadrolu-sözleşmeli, memur-işçi, yeni işçi-eski işçi, usta-çırak vb. Maalesef bir çok fabrikada aynı sorunlar tekrar edip duruyor. Patronlar bizi aynı fabrikaya topluyor olmasına rağmen, farklılıklarımızla bizi birbirimize düşman ediyor. Günümüzün kavranması gereken en sihirli kelimeleri birlik ve dayanışma olması gerekirken, çok azımız bu sözcüklerde yatan derin anlamı kavrayabiliyoruz. Gittikçe birbirimizden uzaklaşıyor, yalnızlaşıyor ve bunun sonucu olarak körleşiyoruz!
Çok uzun yıllar boyu çeşitli büyüklüklerdeki işletmelerde işçilik yaptım. Farklı işkollarında çalışarak büyüdüm ve her işyerinde kişiler değişse bile hep aynı sözcükleri duyuyorum. İşçi arkadaşım yanımızdaki diğer işçi arkadaşı göstererek “bundan adam olmaz!” diyor. Eminim ki pek çoğumuzun işyerlerinde bu tür cümlelere sıkça rastlanıyordur. Kendi gücüne güvenmeyen ve birlik olmaktan korkan çekimser, karamsarların dünyasıdır bu. “Hiç kimseye güvenmeyeceksin, babana bile” denir. Hele hele aynı işyerinde çalışan, sorunları ve dertleri aynı olan işçi kardeşine de güvenmeyeceksin, derler. Aslında birlik olmadığımızda patronların gözündeki durumumuzu söylemiş oluyoruz bu cümlelerle. Patronlar ne ister bir düşünelim. Fabrikada kendine ve beraber çalıştığı işçi arkadaşına güvenen, birlik olmaya çalışan işçilere mi, yoksa son derece dağınık ve her şeye, herkese güvensiz işçilere mi?
Sıkça karşılaştığım bir cümle de “bu fabrikada bu işi benden başkası yapamaz”... Eh be güzel kardeşim patronlar bu koca sermayelerini tek kişiye güvenerek mi yatırır? İşte körleşme dediğim şey bu! Bu saçma sapan lafları söyleyenleredir sözüm. Patronlar ki fabrikalarda her işi herkesin yapabileceği, her makineyi herkesin kullanabileceği duruma getirmişler. Sen hâlâ kendini “özel” hissetmektesin. Evet, gerçekten üreten insan önemli ve özeldir. Fakat, bu bezirgân saltanatı devam ettiği sürece, sen kafanı kaldırmadığın ve gerçekleri görmediğin sürece sermaye tarafından “özelsin” ve sadece sömürülürsün. İşçi sınıfının mücadelesi açısından ise tam tamına “kör-leş-miş-sin!” demektir.
İşçileri işçi yapan birlik ve dayanışma ruhudur. Gözümüzü açmalı ve bizi birbirimize uzaklaştırmaya çalıştıranlara karşı cevabımız “birlik ve dayanışma” olmalı. Ruhumuza sinen kibri, kıskançlığı, kuşkuculuğu ve boş böbürlenmeyi ancak bu müthiş ve derin kelimeleri hayatımıza uyguladığımızda aşabiliriz. Hiçbir işçinin işçilerin genel çıkarlarından başka çıkarı yoktur.