
Yeni bir kampanyaya hazırlanan UİD-DER, iş kazalarına ve işçi ölümlerine karşı yine on binlerce insana ulaşacak. İş kazalarının giderek arttığı, işçi ailelerinin ve çocuklarının acılar yaşadığı bu dönemde yapılacak olan kampanya oldukça önemlidir. İş kazalarının sebebi, patronların dediği gibi biz işçilerin dikkatsizliği değildir. Hepimiz bugün iş kazası geçirebilecek birer aday durumundayız ne yazık ki! Ama bu bizler yüzünden yaşanmamaktadır. Öyle ki patronların yaptığı ihmalkârlıkların yanında, bizlerin yapacağı ihmalkârlık devede kulak kalacak cinstendir. Patronlar, gerekli iş güvenliği önlemlerini aldıklarını söylüyorlar ama işçilerin dikkatsiz ve ihmalkâr olduğu palavraları ile aklımızı karıştırmaya ve bizleri kendi ölümlerimizin suçlusu göstermeye çalışıyorlar.
Patronlar öncelikle iş güvenliğinden ziyade, işçi güvenliği önlemlerini alsalar böyle kazaların olmayacağı aşikârdır. Zaten aldım dedikleri önlemler, sadece ürünün en iyi şekilde çıkması için alınmış önlemlerdir. Onlar bizi değil sadece üretimlerini ve kârlarını düşünürler. Yanlış bir harekette devreye giren sensörleri, sırf iş aksamasın diye makineden söktüren patronlar değil mi? Tüm bunların yanı sıra, gerekli önlemler alınsa dahi üretimde çıkması gereken sayıyı belirleyip, bizleri çok daha hızlı çalışmaya iten ve bu kazalara sebebiyet veren de patronlar değil mi?
Hem işin hızlı bir şekilde yapılmasını hem de koruyucu malzemeler kullanılmasını isteyen bir patronun karşısında, biz işçiler üretimi arttırabilmek için bu önlemleri alamıyoruz. Ama bunun suçlusu biz değil performansa dayalı üretimi dayatan patronlardır. İşi hızlı yapmazsan işten çıkarılmak için sebep belli; “performansın düşük!” Yani bize bir yandan “eldiveni tak, bareti tak” diyorlar, ama diğer yandan da “bu işi çabuk bitir” diyorlar. Aslında gayet açık bir şekilde “eldiveni kenara bırak ve bu işi bitir” diyorlar. Patronların bu oyunlarına gelip, yaşanan kazaların bizlerin suçu olduğuna kanmamalıyız.
Aşırı üretim yerine, ihtiyaca yönelik üretim yapılsa ne bizler çok hızlı çalışmak zorunda kalırız, ne de iş cinayetlerine kurban gideriz. İşte bu nedenle yaşanan iş kazalarının kader olmadığını haykırıyoruz! Bu kaderi bozmanın zamanıdır. Tüm işçi dostlarımızı bu kampanyamıza destek olmaya ve sesimize ses katmaya davet ediyoruz!