Bu hafta, 23 Ekim 2011 tarihinde Van’da yaşanan depremden sonra hasar tespiti yapılmadığı için, 9 Kasımda meydana gelen ikinci depremde yıkılan Bayram Otel’de hayatını kaybeden gazeteci Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir için vicdan nöbeti tutuldu.
Vicdan nöbeti, Esenyurt’ta yanarak can veren 11 işçiden biri olan Barış Kıyak’ın kardeşi Damla Kıyak’ın basın açıklaması yapmasıyla başladı. Kıyak, İstanbul Çekmeköy’de 4 inşaat işçisinin ölümüne değindi. İşçilerin çalışırken de, uyurken de işveren ve denetlemekle sorumlu olanlar nezdinde kıymetinin olmadığının altını çizdi. Patronların tek amacının kârları olduğunu belirtti. Devam eden davalarda ailelerin çabaları ve takipleri sonucunda yargılamaya başlandığını söyleyen Kıyak şöyle konuştu:
“Bizler bu cinayetlerin bir daha yaşanmaması için, sorumluların yargılanması için çaba göstermeye devam edenleriz. Adalet mücadelemizde ısrarımız, hepimiz içindir. Biz ısrar ettikçe, yetkililerin de işverenlerin de ‘işçi güvenliğini’ daha fazla önemsediğini gördük, yaşıyoruz.
Oturup beklemek yerine ayaktayız ve buradayız.” Kıyak, konuşmasını şu çağrıyla sona erdirdi: “Ey sendikalar, emekçinin dostuyum diyen milletvekilleri, belediye başkanları, partiler, dernekler, vakıflar, meslek odaları! Vazifelerinizi, var olma nedenlerinizi, sözlerinizi unutmayın!”Basın açıklamasının ardından Bayram Otel’de yaşamını yitiren DHA muhabiri Cem Emir’in yakınları acılarını, duygularını ve taleplerini kamuoyuyla paylaştılar ve avukatı hukuksal süreci hakkında bilgi verdi. Cem Emir’in annesi oğlunun ölüm haberini aldığı anda yaşadığı acıları paylaşırken duygusal anlar yaşandı. Cem Emir’in kardeşi Sinem Emir ise, bilirkişi raporunda, hasar tespiti yapmayan kurumların sorumlu tutulmasına rağmen savcılığın, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, AFAD Genel Merkezi yetkilileri, Van Valisi, Van AFAD görevlileri hakkında dosyayı ayırarak sadece otel işletmecisi Tevfik Bayram’ı yargılamakla yetindiğini söyledi. Sinem Emir, ağabeyinin meslektaşları olan gazetecilere de seslenerek, onların özellikle bu davaya sahip çıkmaları gerektiğini ve bunun için örgütlenmeleri gerektiğini dile getirdi.
Acılı aile, ölümünün yıldönümü olan 9 Kasımda cinayetin gerçekleştiği yere gideceklerini söyledi. 13 Kasımda Van’da görülecek davaya, tüm duyarlı çevrelerin sahip çıkması çağrısında bulundu.