Çalıştığım fabrikada yaptığım iş üzerine eğitim verilmediği için kıl payı iş kazasından kurtuldum. Şef makineyi temizlememi istedi. Ben de başladım temizlemeye. Panikle “dur çek elini oradan” diye bağırdı şef, ben de hemen çektim. “Bak burada bıçak var, parmaklarını kesecektin neredeyse, dikkat et diğer makinelerde de var” dedi. Ve ben o an öğrendim makinede bıçak olduğunu. Sözde patronlar iş güvenliği eğitimi veriyorlar eğitim aldığımıza dair de imza attırıyorlar. İş kazasını işçiye malediyorlar. İş kazalarını, işçinin dikkatsizliği diyerek aklıyorlar. Fabrikalarda iş kazaları almış başını gidiyor ama patronlar hiçbir önlem almıyorlar. Olan gene bizlere oluyor, her gün işçi ölümleri duyuyoruz. Patronların sermayeleri işçilerin ölüleri üzerinde yükseliyor. İş kazaları kaderimiz değildir, alınmayan önlemler yüzünden oluyor. Biz fabrikalara çalışmaya gidiyoruz, ölmeye değil. Patronların düzenine karşı bir ayaya gelmek, örgütlenmek zorundayız. O zaman iş koşullarımız daha düzgün olur, patronlara şunu diyecek gücümüz olur, iş güvenliği önlemleri alınmadan çalışmıyoruz. Her şey biz işçilerin elinde, ölmek de ölmemek de.