Kampanya standımızda, hazırladığımız dövizlerle, bildirilerle, sesli duyurularla, iş kazalarının neden kader olamayacağını ve bu sorunu birebir yaşayan milyonlarca işçinin “artık yeter” deyip harekete geçmesi gerektiğini anlattık. Bu kampanya sayesinde bir kez daha gördük ki, iş kazaları ve meslek hastalıkları milyonlarca işçi için en önemli sorunlardan biridir. Kampanya kapsamında, daha ilk günden binlerce insana ulaştık, işçi ölümlerinin durdurulması için binlerce insanın desteğini aldık ve yüzlercesinden imza topladık.
İşçi ve emekçileri “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!” kampanyasının bir parçası olmaya davet ettik. Hayatın her alanında bunu yaygınlaştırmanın ne kadar önemli olduğu üzerinde durduk. Konuştuğumuz ve kampanyaya destek vererek imza atan yüzlerce insandan bu sorun karşısında hep aynı cevabı aldık: “Bu ölümler son bulsun, gerekli önlemler alınsın!”
“İşçi ölümlerine sessiz kalmayalım, UİD-DER’in başlattığı kampanyaya destek verelim” diyen sesimize yüzlerce insanın sesi eklendi. Genç yaşlı, kadın erkek herkes bu sese kulaklarını tıkamayarak desteğini sundu. Özellikle imam hatip lisesinde okuyan kadın öğrencilerin, “biz öğrenciyiz ama kardeşlerimiz ya da büyüklerimiz işçi, bu bizim de sorunumuz. Onun için bizler de destekliyoruz bu kampanyayı” diyerek imza vermeleri oldukça anlamlıydı. Her konuştuğumuz insana, “iş kazası geçirdiniz mi ya da iş kazası geçiren tanıdığınız var mı?” diye sorduk. Konuştuklarımızın, ya kendisi ya eşi ya çocukları ya akrabası ya komşusu ya da iş arkadaşı bu sorunla yüz yüze gelmiş. Kiminle konuşsak, patronların kâr hırsı ve güvenlik önlemlerini almamaları yüzünden, iş kazalarına maruz kalındığını duyduk.Lojiktik sektöründe çalışan bir işçi, kendi çalıştığı işyerinde neredeyse her gün iş kazası yaşandığını anlattı. Bu kazaların hiçbirinde iş kazası tutanağının tutulmadığından ve hep üstünün örtüldüğünden bahsetti. Metal sektöründe çalışan bir kadın, daha on günlük işçiyken parmaklarını makinenin koluna kaptırdığını anlattı ve zor durumda olduğunu söyledi. Bir işçi, kardeşinin iş kazasından dolayı 15 gündür hastanede, yoğun bakımda olduğunu ve yanında kalacak kimsenin olmadığını anlattı. Bir işçi, komşusunun iki oğlunun da iş kazalarından dolayı öldüğünü söyledi. Komşusunun bir oğlu tersanede çalışırken gerçekleşen bir patlama sonucunda, diğer oğlu ise büyük bir fabrikada makinenin içinde ezilerek ölmüş. Bir işsiz genç, babasını taş ocağında yaşanan bir iş kazasında kaybettiğini söyledi. Bir işçi, fabrikada elektrik akımına kapılan abisinin sağ tarafının tamamen felç olduğundan bahsetti.
İşçi kardeşlerimizin anlattığı örneklerden bazıları bunlar. Farkında olsak da olmasak da hepimiz bu sorunları yaşıyoruz. Bir gün bizim ya da sevdiklerimizin başına, bu anlatılanlara benzer şeylerin gelme ihtimali oldukça yüksek. İşte bundan dolayı “işçiler ölmesin, yaşasın” diyen herkesi UİD-DER’in başlattığı kampanyaya destek vermeye ve aktif olarak çalışmalara katılmaya davet ediyoruz.