
Aileler adına basın açıklamasını Cem Emir’in kız kardeşi Sinem Emir yaptı. Emir, konuşmasına Samsun Eti Bakır İşletmesi’nde yaşamını kaybeden işçileri anarak başladı. Samsun Eti Bakır’da ve diğer tüm iş cinayetlerinde, sorumluların hep aynı olduğunu, buna karşılık sorumluların yargılanmadığını vurguladı. Devam eden davalarda da yargılanması gereken kişilerin yargılamaya bile konu edilmeyişine endişeyle baktıklarını söyledi. Emir konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bizler bu olayların bir daha olmaması için, sorumluların yargılanması için çaba gösteriyoruz. Adalet mücadelemizde ısrarımız hepimiz içindir. Bizler ısrar ettikçe işverenlerin ‘işçi güvenliğini’ daha önemsediğini gördük. Oturup beklemek yerine ayaktayız ve buradayız.” Emir, sendika, siyasi parti ve bütün demokratik kitle örgütlerine de seslenerek adalet arayışında sorumluluklarını hatırlattı.
Basın açıklamasının ardından acılı aileler de söz alarak duygularını ve dava sürecine ilişkin bilgileri aktardılar. İlk olarak Esenyurt’ta ağabeyini kaybeden Damla Kıyak söz aldı ve şu değerlendirmeleri yaptı: “Davanın üçüncüsü görüldü. Ama hâlâ sorumlular yargılanmış değil. Zaten sorumlular da suçu birbirlerine yükleyip duruyorlar. Daha olayın üstünden 1 yıl geçmemişken gösterişli bir şekilde AVM’nin açılışı yapıldı. Bu açılışa harcadıkları parayı güvenlik önlemleri için harcasalardı ağabeyim yaşıyor olacaktı!”Van Bayram Otel’de yaşamını yitiren muhabir Cem Emir’in babası Mehmet Ali Emir ise şöyle konuştu: “Büyük bir ihmal yaşandı. Bizim görevimiz bu ihmallerin sorumlularının yargılanması. Şu an otel sahibinden başka yargılanan yok. Cem’in bağlı çalıştığı ajans olayı iş kazası olarak görmüyor. Biz konuyu TBMM’ye de taşıdık. AFAD görevlileri, sorumlu Bakan Beşir Atalay ve Van Valisi’nin yargılanmasını istiyoruz.”
Davutpaşa patlamasında ölen Hüseyin Tayranoğlu’nun eşi Fadime Tayranoğlu, neden mücadele ettiklerini şöyle anlattı: “Biz davayı 1 buçuk yıl sonra açabildik. Şimdi 4 buçuk yıl oldu, hâlâ sorumlular yargılanmış değil. Biz Davutpaşalı 23 aile birlikte mücadele veriyoruz. Sorumluların yargılanmasını istiyoruz. Başka kazalar olmasın. Bu fotoğraflar çoğalmasın!”
BEDAŞ’ın işini yaparken elektrik akımına kapılarak can veren Erkan Keleş’in ağabeyi Mustafa Keleş, kendi durumlarının ibret alınmasını istedi, işçileri uyardı: “Kardeşim bilirkişi raporuna göre boğularak ölüyor. Çünkü elektrik direğinde yarım saat asılı kalıyor. Müdahale edilmiyor. Taşeron şirket olduğu için güvenlik önlemleri alınmamış zaten. Kardeşimin katilleri devlet yetkilileridir. Sorumluların yargılanmasını istiyoruz. Biz karşınızdaki aynanızız, başka kimseler olmasın burada.”
Set işçisi Selin Erdem’in annesi Hacer Erdem ise şöyle konuştu: “Arka Sıradakiler dizisinin yapımcısı olan Hamdi Alkan’a dava açılamadı. Olay trafik kazası olarak gösteriliyor. Suçlu sadece sürücü olarak gösteriliyor. Sürücü de 4 buçuk ay yattıktan sonra çıktı. O araba Selin’in üzerinden geçti ama bizim de üzerimizden geçti. Aile olarak perişan olduk. Önümüzdeki Salı günü mahkemesi olacak.”
Ailelerin bir araya gelerek “Kaza Değil Cinayet!” şiarıyla başlattıkları Vicdan ve Adalet Nöbetinde “Hep birlikte iş cinayetlerine dur diyelim!” vurgusu yapıldı. Bir sonraki vicdan nöbeti 6 Ocak 2013’te yapılacak. Vicdan nöbeti, vicdan sahiplerinin bu mücadeleye destek olması için yapılan çağrıyla sonlandırıldı.