
Merhaba. Ben Hacettepe Hastanesi’nde taşeron şirkette beş yıldır hasta hizmetlisi olarak çalışıyorum. 2-3 aydır UİD-DER’in çalışmalarına katılıyorum. Derneğe üye olmadan önce pısırık, çekingen, kendine güveni olmayan bir işçiydim. Ama şimdi cesaretli, bilinçli, kendine güveni olan, haklarını aramasını bilen, UİD-DER’li arkadaşlarından güç alan biri oldum. Bunun en güzel örneğini yakın zamanda işyerinde yaşadığım bir olay gösteriyor. Beş yıldır hep gece vardiyasında çalışıyorum. Fakat vardiyalı çalışma biçiminde, belli sürelerde vardiya değişimi yapılmalıdır. Daha önce çok kez şeflerime, müdürlerime gündüz çalışmak istediğimi söylememe rağmen beni hep oyaladılar. Sonra UİD-DER’li arkadaşlarımla beraber bir dilekçe yazdık. Dilekçe ellerine geçer geçmez beni çağırdılar. Sanki ben bu sorunumu onlara daha önce söylememişim gibi davrandılar. “Keşke önce bize söyleseydin. Biz sorununu çözerdik” gibi şeyler söyleyip bana sitem ettiler. Beni köşeye sıkıştırmaya çalışarak korkutmaya çalıştılar. Ama ben haklı olduğumu bildiğim için korkmadım ve cevaplarını verdim. Orada anladım ki küçücük bir dilekçe bile yöneticileri korkutmaya yetti. Çünkü orada kendine güvenen, hakkını arayan bir işçi gördüler.
Bu kadar kısa süre içerisinde UİD-DER’den öğrendiklerim ve aldığım cesaretle bunları yapabiliyorsam daha çok şey öğrendiğimde ve daha çok kişi olduğumuzda çok daha güçlü oluruz. Çünkü birlikten kuvvet doğar.