
İşçilerin işsiz kaldığı durumlarda, belli bir süre aylık ödeme alması için oluşturulan İşsizlik Fonu patronlara peşkeş çekiliyor. AKP hükümeti 2008 yılında, patronların İşsizlik Fonu’nun faiz gelirinin bir kısmını yatırım olarak kullanabilmesinin önünü açtı. Bu kapsamda İşsizlik Sigortası Fonu faiz gelirlerinin dörtte üçü 2009 ve 2010 yıllarında Hazine’ye aktarıldı. 2011 ve 2012 yıllarında da dörtte biri Hazine’ye aktarıldı. Küresel ekonomik krizinin etkilerinin en çok hissedildiği 2009 yılında, bu fon patronlar için kullanıldı. İşsizlik Fonu’nda biriken para 60 milyar liraya ulaştı. Bugüne kadar fonun patronlar için kullanılan kısmı 10 milyar liranın üzerindeyken, işsiz kalan işçilere yapılan ödeme yalnızca 6 milyar lira dolayındadır. İşsizlik Fonu’na toplam 3 milyon 359 bin kişi başvurabildi, bunlardan şimdiye kadar yalnızca 2 milyon 633’ü ödenek almaya hak kazandı.
İşsizlik tüm dünyada artarak büyüyor. Her geçen gün güvencesiz çalışma ve taşeronlaştırma daha da artıyor. Esnek çalıştırmanın, uzun ve yorucu çalışma koşullarının, sendika düşmanlığının ayyuka çıktığı bir dönemden geçiyoruz. İşçi sınıfının elinde kalan son haklar da gasp edilmek isteniyor. Üstelik tüm bu saldırılar uluslararası ölçekte, tüm dünya işçilerine dayatılıyor. İşsizlik, özellikle küresel krizin etkilerinin hissedildiği Avrupa ülkelerinde artarken, Türkiye’deki işçiler de bundan nasibini alıyor. Buna karşılık işsiz kalan işçilere ödenmek üzere oluşturulan İşsizlik Fonu’ndan yararlanmak için işçilerin önüne bin bir engel çıkarılıyor.
İşszlik Fonu, işçilerin denetiminde olan kurullarca yönetilmeli ve denetlenmeli; işsiz kalan her işçiye koşulsuz ve ihtiyacını karşılayacak bir ödenmelidir. Bütün işsizlere iş! İşgünü kısaltılmalı, ücretler yükseltilmelidir. Asgari ücret vergi dışı bırakılmalı, krizin faturasını patronlar ödemelidir!