Yeni bir yıla girmeye hazırlandığımız şu günlerde, tüm dünyada işçi eylemleri yükseliyor. Ekonomik krizin derinleşerek ilerlemesi hükümetleri ve patronları korkutuyor. Krizin faturasını işçi ve emekçi sınıflara kesmek isteyen egemenler, daha saldırgan ve zalim politikalarda ısrar ediyorlar. İşçi çıkarmaya, vergileri arttırmaya, ücretleri düşürmeye, sosyal hakları kesmeye, hak ve özgürlükleri kısıtlamaya devam ediyorlar. Çeşitli ülkelerde artan işçi eylemleri ise, işçilerin bu faturayı ödememek konusundaki kararlılığının arttığını gösteriyor.
misir-boykot.jpg [1]
Mısır’da anayasa referandumunun ilk turu: Boykot!
misir-boykot.jpg [1]
Mısır’da yeni anayasa için referandumun birinci turu 27 ayrı şehirde yapıldı. Kalan 17 şehirde ise 22 Aralıkta oylama yapılacak. Haftalardır Cumhurbaşkanı Mursi ve Müslüman Kardeşler’e karşı yapılan protestoların ardından gidilen referandumda, Mısır halkının oylamaya katılımı oldukça düşüktü. Seçmenlerin yalnızca %32’si sandık başına gitti. Bu oran, geniş halk kitlelerinin büyüyen tepkisinin doğrudan bir ifadesidir.
Mursi, geçtiğimiz hafta bir kararname yayınlayarak Mısır ordusuna ve polise referandum sırasında devlet kurumlarını korumaları emrini vermişti. Mursi’nin uygulamaları, Hüsnü Mübarek’in diktatörlüğünü hatırlatıyor. Referandumda 300 bin asker ve polisin görev alması ve seçim yapılan bölgelerin kuşatılması, bu referandumun bir demokrasi oyunundan başka bir şey olmadığını gösteriyor.
Bu gelişmelerle birlikte Mısırlı egemenler ile emekçiler arasındaki ayrımlar da keskinleşiyor. Anayasada, patronların planları ve istemleri yer alırken işçilerin talepleri yer almıyor. Patronlar ve Müslüman Kardeşler etrafında toplanan egemen güçler; taslağı, “demokrasiye doğru bir adım daha gitmek” olarak değerlendirip destekliyorlar. İşçiler, emekçiler ve liberal muhalefet ise baskıcı yasaların devam etmesine ve demokratik hakları kısıtlayan maddelerin anayasada yerinde kalmasına karşılar.
Yeni anayasa ile işçilerin haklarına ve örgütlülüğüne karşı yasal sınırlamalar getirilecek. Bu anayasada özellikle orduya ve emniyet güçlerine ayrıcalıklar tanınıyor. Sivillerin askeri mahkemelerde yargılanmasına izin veriliyor. Hüsnü Mübarek’i deviren ve yeniden diktatörlük altında yaşamak istemeyen Mısır halkının eli kolu bağlanmak isteniyor.
Yeni anayasaya özellikle işçi semtlerinden “hayır” oyları geldi. 63 yaşındaki bir işçi “anayasa ülkenin çıkarlarına hizmet etmiyor. Ne benim çocuklarıma ne de torunlarıma yarayacak bir anayasa değil. Mübarek’i devirdiğimizden bu yana gıda fiyatları yükseldi. Müslüman Kardeşler’in projesi başarısızlığa uğradı. Mursi, Mübarek’ten daha kötü” dedi. Nil Deltası’nda yer alan ve tekstil işçilerinin yoğun olduğu Garbiya ve Dakahliya bölgelerinde, işçiler yeni anayasayı reddettiler. Ancak referandumun sonuçları henüz açıklanmış değil.
Mursi, geçtiğimiz günlerde IMF ve Dünya Bankası’ndan borç aldı. Mısır’da özelleştirmelerin yolu açılıyor, hak gaspları artıyor. Yoksul Mısır halkının faydalandığı yakıt ve ekmekte sağlanan devlet yardımları kesiliyor.
Yunanistan’da kamu işçileri iş bıraktı
Yunanistan’da 19 Aralıkta, kamu sektörü çalışanları, ADEDY sendikasının çağrısıyla yeni kemer sıkma politikalarına, işten atma saldırılarına ve vergilerin artırılmasına karşı greve çıktı. 24 saatlik grev, kara ve hava ulaşımını etkiledi. Okullar ve kamu binaları açılmadı.
Yeni kemer sıkma politikalarına göre, kamu sektöründen 27 bin işçi geçici olarak işten çıkarılacak ve “yedek işgücü havuzuna” ayrılacak. Ocak ayında da yeni vergi artışı onaylanacak. ADEDY sendikası sözcüsü “işçileri ezen ve kamu sektörünü yok eden bu haksız politikaların değiştirilmesini talep ediyoruz” dedi.
Özel sektörde örgütlü olan GSEE sendikası, kamu işçilerine destek vermek için 3 saat iş durdurdu. Ekonomik krizin ağır biçimde hissedildiği Yunanistan’da işsizlik %26’yı geçti.
Portekiz’de işçiler 2013 bütçesini protesto ettiler
Portekiz’in 2013 bütçesi geçtiğimiz günlerde mecliste onaylandı. Yeni yıl bütçesine göre işçi ve emekçilerden daha fazla vergi kesilecek ve ücretler düşürülecek. Sendika üyesi binlerce işçi, 16 Aralıkta kendilerini daha fazla yoksullaştıracak bu bütçeye karşı sokaklara çıktı.
İşçiler, son iki yıl boyunca kemer sıkma saldırılarının yaşamlarını zorlaştırdığını, artık bu saldırıların durdurulmasını ve ücretlerinin artırılmasını istediklerini söylediler. Portekiz hükümeti, ekonomik krizden çıkmak için 2011 yılında 78 milyar avro borç almıştı ve şimdi bu borcu işçi ve emekçilerin sırtına yıkmaya çalışıyor. Son iki yılda vergiler %30 oranında artırıldı ve işsizlik %16,3 seviyesine ulaştı.
İspanya’da saldırılara karşı protestolar devam ediyor
İspanya’da protestolar dinmiyor. 14 Aralıkta İspanya’nın 30 ayrı şehrinde eğitimde yapılacak kesintilere karşı protesto gösterileri düzenlendi. Madrid’in dört bir yanından gelen binlerce kişi Eğitim Bakanlığı’nın önüne doğru yürüyüşe geçerek kesintilerin durdurulmasını istedi.
16 Aralıkta ise sağlık çalışanlarının protestosu vardı. Doktorlar, hemşireler, kamu hastaneleri çalışanları ve işçi-emekçiler hastanelerin özelleştirilmesi ve yeniden yapılandırılması planlarına karşı Madrid’de sokaklara çıktılar. Hükümet her yıl kamu sağlığından 7 milyon avro kesmeyi planlıyor. Bu kesinti hastane kapılarının işçi ve emekçilere kapanacağı, ilaç ve muayene fiyatlarının artacağı anlamına geliyor. Binlerce sağlık emekçisinin de işten atılacağı bu yeniden yapılandırma planına karşı işçi ve emekçilerin öfkesi artıyor.
18 Aralık’ta bu kez emekliler sokaklara çıktılar. Yeni yılda enflasyon oranından daha az zam alacakları haberi, emeklileri kızdırdı. Hükümetin zam yapmaması, ekonomik sıkıntılarla boğuşan emeklilerin dertlerine tuz biber ekti. Emekliler, hükümetin seçim döneminde verdiği sözleri tutmadığını söylüyorlar. “Hükümet elimizde ne var ne yok almaya çalışıyor” diyen emeklilerin öfkesi büyüyor.