
“O Gelirler İçinizden Yalnız Zenginler Arasında Dönüp Dolaşan Bir Devlete Dönüşmesin (Haşr/7)” yazılı pankartın arkasında toplanan kitle, “Abdestli Kapitalizme Hayır”, “Hırsız Müslüman İstemiyoruz”, “Sırat Köprüsünde Gişeler Yoktur”, “Biz Ezilenleri Yeryüzünde İktidar Kılmak İstiyoruz”, “Küfür (Sermaye) TEK Millettir”, “Cehenneme Kadar Yolunuz Var”, “Koç Gibi Müslüman Ülker”, “Allah’ın Mülkü Kamunun Mülküdür”, “Müslümanlar Sermayeye Köprü Olmayacak” dövizlerini taşıdılar.
“Müslüman’a düşen görev zengin olmak değil!”
Basın açıklamasını yapan Fatma Kurcan, devletin otoyol ve köprülerden yılda 732 milyon lira elde ettiğini, ihaleyi alan Koç ve Ülker grubunun 25 yıl boyunca işletecekleri otoyol ve köprü için 5,7 milyar dolar ödemeyi 4 yıla yayarak yapacaklarını açıkladı. Kurcan AKP’nin özelleştirme politikasına dair şu değerlendirmeyi yaptı: “AKP Hükümeti son 25 yılda Türkiye’de yapılan özelleştirmelerin %80’ini 2002-2012 yılları arasında tek başına yapmıştır. Daha önce yapılan Telekom ve İDO özelleştirmelerinin halka maliyeti ortadayken ihale yoluyla kamu mülkünü, toplumun genelinde yayılmasını değil de belirli ellerde toplanmasını sağlayan AKP hükümetinin politikalarına itiraz ediyoruz.”
Kurcan, 28 Şubat’ın zıt kutupları olan Koç-Ülker grubunun menfaatleri doğrultusunda bir araya geldiğini, ortak çıkarları uğruna ideolojik farklılıklarını bir kenara attıklarını ve halkı devlet eliyle soymak için güçlerini birleştirdiklerini dile getirdi. “Küfür, yani sermaye tek millettir” hadisini hatırlatan Kurcan; biriken sermayede milyonlarca yoksul emekçinin alın teri, gözyaşı ve kanının saklı olduğunu, bu gerçeğin üstünü örtmek için “Müslüman zengin olmalıdır” argümanıyla halkın kandırılmak istendiğini ifade etti. Kurcan; “Müslüman’a düşen görev zengin olmak değil, zenginlikleri insanlar arasında eşitçe pay etmektir” dedi.
Kurcan; servetin zenginlerin elinde toplanmasına hizmet eden AKP için ise şu benzetmeyi yaptı: “Günümüzün sözüm ona mütedeyyin iktidar ve sermaye oligarşisi, Kureyşli müşriklerin, Kutsal Hac mevsiminde gelen insanlardan aldığı hediyeleri Tanrı’lar adına kabul edip, sonra onları kendi aralarında pay ettikleri gibi davranmaktadır.” Kurcan açıklamayı şu sözlerle bitirdi: “Sınırsız ve sınıfsız bir cennet ideali olan biz Anti-Kapitalist Müslümanlar, otoyollardaki bütün gişelerin kaldırılmasının ve halkın özgürce seyahat etmesinin gerekliliğine inanıyoruz. Allah’ın arzı geniştir, kimse turnikelerle daraltamaz.”
Açıklamanın ardından konuşan yazar İhsan Eliaçık, Başbakan’ın televizyonlarda ekonomiyle ilgili rakamlar açıkladığını söyleyerek, “Gerçek sokaktadır. Yoksulluk sokaktadır” dedi. Eliaçık, Başbakan’ın açıkladığı ekonomik büyümeden emekçilerin değil, patronların yararlandığını söyledi.
Ülker satış mağazası önündeki konuşmalar bittikten sonra, mağazanın karşısında bulunan Ülker fabrikasının kapısında toplanan kitle protestoya devam etti. Polis tarafından yoğun güvenlik önlemleri alınan fabrika kapısında kısa süre beklendikten sonra cadde boyunca yürüyüşe geçildi.
Yürüyüş boyunca; “Hırsız Müslüman İstemiyoruz”, “Koç Gibi Müslüman İstemiyoruz”, “Allah, Ekmek, Özgürlük”, Abdest Namaz Bahane, İhaleler Şahane”, “Mülk Allah’ın Emek İşçinin, Kahrolsun Küresel Kapitalizm!” sloganları haykırıldı. Yürüyüş Topkapı PTT önünde sona erdi.