16 Aralık Pazar günü akşam haberlerini dinlerken bir haber dikkatimi çekti. Haber, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Mevlana’nın ölümünün 739. yılı nedeniyle yapılan anma töreninde Konya halkına hitaben yaptığı konuşmayı aktarıyordu.
Tayyip Erdoğan Konya halkına hitaben şunu söylüyordu: “Biz iktidarı aldığımızda Merkez Bankasında 27 milyar dolar vardı. Şimdi ise bu miktar toplam 119 milyar dolara yükseldi.”
Bu cümle çok dikkatimi çekti. Bu 119 milyar dolara nasıl ulaştılar diye düşündüm. Tabii biz işçilerin emeğinin azgın sömürüsü sonucunda ulaştılar. İktidara gelen her sermaye partisi gibi AKP’nin de ilk yaptığı iş ezilen kesimin üstüne daha çok yüklenmek oldu. Bunu da işçilerin örgütsüzlüğünden yararlanıp göz boyayarak çok iyi başarıyorlar. Açlık sınırı 1000 lirayı çoktan aştı ama bizim maaşlarımız neredeyse yerinde sayıyor.
Maliye Bakanı geçen sene ne demişti hatırlayalım; “Dengeleri sağlamamız lazım”. Bu sözün ardından hükümet asgari ücrete %3’lük zam yaparken, “milletvekilleri çok mağdur” deyip bir gecede milletvekili maaşlarına dudak uçurtacak bir zam yapmıştı. İşte bu sayede dengeler sağlanmış oldu!
Merkez Bankasında biriken 119 milyar dolara böyle ulaştılar; elektrik, su, yol ve doğalgaz olarak geri dönecek bahanesiyle bizlerden kestikleri vergileri biraz daha yükselterek, işçi ve emekçiden bin bir yalanlarla çaldıklarını patronlara peşkeş çekerek!
İşçi arkadaşlardan umudunu yitirmiş işçiler böyle gelmiş böyle gider diyorlar. Umudunu yitirmeyip yüreği mücadele ateşiyle yanan işçiler olarak biz diyoruz ki:
Böyle gelmiş ama BÖYLE GİTMEZ!