İtalyan Ilva Çelik Grubu’nun işçileri, ana fabrikanın mahkeme kararıyla kapatılacak olmasını protesto etmek için, Aralık ayının başında ülke genelinde gösteriler yaptılar. İşçiler birçok kentte sokaklara döküldü. Yüzlerce işçi, bir bölümü Venedik’te bulunan Ilva fabrikasını işgal etti.

Bir liman kenti olan Taranto’daki yerel mahkeme, çevreye verdiği ciddi zarar ve yaydığı kirlilik gerekçesiyle fabrikayı kapatma kararı aldı. Ilva Demir Çelik, dünyanın en büyük 10. çelik şirketi olmasına rağmen, önlem alınmadığı için çevre kirliliğine neden oluyor. Hem fabrikada çalışanların, hem de bölgede oturan işçilerin sağlığıyla oynanıyor. Fabrikanın kurulduğu günden bugüne, bölgede kanser vakaları ciddi oranda arttı. Geçen 13 yılda, çocuklar da dâhil olmak üzere 400 kişi çelik fabrikasının yaydığı zehirli atıklar nedeniyle öldü.

Mahkeme fabrikayı kapatma kararı aldı, ancak burada çalışan binlerce işçinin durumunun ne olacağı belirsiz bırakıldı. 11.650 çalışanı bulunan çelik fabrikasında, taşeronda çalışan işçiler de eklendiğinde yaklaşık 20.000 işçinin işten çıkartılması söz konusu. Yalnızca fabrikadaki işçiler değil aynı zamanda birçok tedarikçi ve yan sanayi fabrikasında çalışan işçiler de bundan etkilenecek.

İtalya’da işsizlik çok büyük boyutlara ulaştı. İşsizlik ve yoksulluk işçilerin yaşamını çekilmez kılıyor. Ilva işçileri, işsizlikten korktukları kadar ölümden bile korkmuyorlar. Bu korkuyla “işsizlikten ölmektense zehirlenerek yavaş yavaş ölürüz” diyecek hale geldiler. Bu nedenle fabrikanın kapatılmaması için eylemlerini yaygınlaştırıyorlar.

İşten çıkartılacak işçilere iş sağlanması, üretimin hem insana hem de doğaya zarar vermeyecek şekilde yapılması gerekir.