Selam dostlar,
Bizler bir gurup UİD-DER’li işçi olarak Kıraç’ta işçi kahvelerini dolaştık. Bir taraftan akşam olması ve bir taraftan da hafta sonu olmasından dolayı kahveler tıklım tıklım doluydu.
Gittiğimiz işçi kahvelerinde bir taraftan derneğimizi bir taraftan başlatmış olduğumuz imza kampanyasını, bir taraftan da alınmayan iş güvenliği önlemleri yüzünden her ay yüzlerce işçinin bir daha evine dönmediğini anlattık işçilere.
Neredeyse gittiğimiz her kahvede çok olumlu tepkiler aldık. Bizlere çay ısmarlayanların yanı sıra, sohbet etmek isteyenler, bu durumlarda ne tür haklarının olduğunu merak edenler, iş kazası geçirip kapı önüne atılanlar, aylarca işsiz olanların yanı sıra 2 veya 3 işte çalışan insanlarla karşılaştık.
Bizi daha önceki kampanyalarımızdan tanıyanların yanı sıra çeşitli etkinliklerimize katılmış işçilerle karşılaştık. Bir tane amcanın sözü çok anlamlıydı, “size helal olsun gençler, iş başa düşmeyince kimse bir şey yapmıyor”.
Kıdem tazminatının fona devredilerek ortadan kaldırılmasına karşı başlattığımız kampanyada, topladığımız imzaları Meclis’te milletvekili Sırrı Süreyya Önder’le birlikte bir basın açıklaması yaparak teslim etmiştik. Bunu bilen bir inşaat işçisi bir arkadaşın elini sıkıca tutarak “ne olur benden Sırrı Süreyya Önder’e çok selam söyleyin, onun ellerinden öpüyorum” dedi. Bir başka yaşlı amca ise ölenlerin sadece işçiler olmadığını söyledi bize, bizler de bu konudaki duyarlılığımızı anlatarak sınıf mücadelesinin halkların kardeşliğini de güçlendirdiğini konuştuk.
Yani bu ziyaretler hem imza toplamak açısından hem de bizlere birçok deneyim kazandırması açısından çok güzel bir işleve sahip oldu.