“İş Kazaları Kader Değildir! İşçi Ölümlerini Durduralım!” şiarıyla başlattığımız kampanyamız işçi havzalarında tüm hızıyla sürüyor. Bizler de Mersin’de kampanyamızı yürütüyor, işli-işsiz, ev hanımı-öğrenci, genç-yaşlı sınıfımızın her kesimine kampanyamızı taşımaya devam ediyoruz.

Kampanyamızı daha geniş kitlelere duyurmak amacıyla Mersin Çarşı’da stant açtık. Standımıza her kesimden ilgi yoğundu. Yüzlerce imza topladık, yüzlerce işçiyle iş kazaları ve işçi ölümleri üzerine gerçekleri konuştuk.

İmza atmak için yanımıza gelen bir işçi bizlere, arkadaşının pres makinesinde parmaklarını kaybettiğini anlattı, bu kampanyanın işçilerin bilinçlenmesi için çok önemli olduğunu söyledi. Kadınlar çocuklarıyla standımıza gelerek imza verdiler. Kampanyamız hakkında bilgi aldıktan sonra istekle imza atıp, broşürlerimizi aldılar. Endüstri meslek lisesi öğrencileri bizim yanımızda öğretmenlerini görünce hep birlikte imza atmaya geldiler.

İmza veren kadınların pek çoğu türbanlıydı. Bu kadınlardan bir kardeşimiz, kendisine kampanyamızı anlattığımıza şaşırarak “başörtülülerden imza aldığınız için ben de imza atıyorum” dedi. Sanılanın aksine, kendisi gibi başörtülü kadınların bu konulara hiç de duyarsız olmadığını vurguladı. Suriyeli, İranlı, Kürt öğrenci ve işçi arkadaşlar da imzalarıyla destek oldular kampanyamıza. Bunun üzerine işçi sınıfının sorunlarının başörtülü-başörtüsüz, İranlı-Kürt-Suriyeli-Türk, öğrenci-çocuk, ev hanımı ayrımı olmaksızın sınıfın tüm kesimlerini ilgilendirdiğini, bu büyük sınıfın sorunlarının ortak olduğunu konuştuk.

Taşımacılık sektöründeki işçiler kamyonlarıyla önümüzden geçerken imza verdiler, kampanyamızı dinlediler. Sonra bir kez daha geldiler, iş arkadaşlarına vermek üzere bildirilerimizden daha fazla sayıda alıp işlerinin yolunu tuttular. Kucaklarında bebekleriyle önümüzden geçen anneler, bir elleriyle bebeklerini tutarken bir elleriyle imza atılar. Özellikle resim sergimizden çok etkilendiklerini, böyle bir konuda duyarlılık yaratmamızın çok önemli olduğunu ve saygıyı hak ettiğini vurguladılar.

Bir iş güvenliği uzmanı, bizimle tanışıp, meslektaşlarının işlerini yapamama konusundaki şikâyetlerini anlattı. “Çoğu meslektaşım işini hakkıyla yapamıyor. Maaşını patrondan alıyor. Bir iş kazası olduğunda patron bunu ‘olmamış gibi rapor et’ derse öyle rapor ediyor. Bu yüzden böyle hassas bir konuda emek vermeniz, talepleriniz çok doğru. Sizinle mutlaka görüşmek isterim. Daha önceki meslek deneyimlerimi paylaşmak isterim” diyerek bültenimizi ve bildirimizi aldı.

Stant boyunca yüzlerce Soda, Kromsan, liman, belediye, hastane işçisi, emekli, işsiz, iş cinayetinde yaşamını yitiren işçi yakını pek çok işçi ile sohbet ettik. Derneğimizi, etkinliklerimizi, kampanyamızı anlatıp imzalar aldık. Bültenimizi ve bildiri-broşürlerimizi işçi arkadaşlara okumaları için verdik, anlattık. Kampanyamız Çukurova topraklarında yankısını bulmaya, UİD-DER yol almaya devam ediyor.