Merhaba dostlar. Ben yaklaşık bir ay önce yığınla para harcayarak reklâm filmi çektiren bir giyim firmasında çalışmaya başladım. Çekilen reklâmlara bakınca, açgözlü bir marka olmadığını ya da işçilere iyi maaş verdiğini sanırsınız. Oysaki patronlar sınıfı hep açgözlü olmuştur ve bize reva görülen asgari ücreti bile vermek istemezler. Karın tokluğuna çalıştırmak onlar için muhteşem bir şey olsa gerek.
Benim çalıştığım firma büyük bir alışveriş merkezinde yeni bir şube açtı. Buraya gelen müdür bizlerle bir toplantı yaptı ve müthiş fikirlerini söyledi: “Biz yeni açılan bir şubeyiz. Çok eksiğimiz var. Hep birlikte buraya çekidüzen vermemiz gerekir. Buna mağazamızın temizliği de dahil. Bunun için sabah mağazayı yarım saat daha erken açacağız. Bu sürede temizliğimizi yapacağız ve müşterilerimize reyonlarımızı hazır hale getireceğiz.” Müdürün bu söylediklerine cevaben ben de “yarım saat erken gelmekte hiç bir sıkıntı yok diye düşünüyorum, ama bu yarım saati biz öylesine hobi olsun diye geleceksek hiç kimse kusura bakmasın ben gelmem” deyince saygıdeğer müdürümüze söylediklerim garip geldi. Sözümona imzaladığımız sözleşmede bu durum yazıyormuş, bu nedenle böyle bir hakkı varmış! O da yetmiyormuş gibi müdürün utanmadan söylediğine göre firmamız bizim makine gibi çalışmamızı istiyormuş.
Kâr hırsı patronları delirtmiş olmalı, çünkü işçilerin birer insan olduğunu unutmuşlar. Toplantıya 15 kişi katıldık ama orada sanki sadece ben ve müdür vardık. Çünkü hiçbir arkadaşım sesini çıkarmadı. Ama bunu hiç garipsemedim çünkü hiçbiri örgütlü değil ve haklarımızdan haberleri yoktu.
Evet, ben o toplantıda müdür karşısında tektim ancak UİD-DER diye kocaman bir örgütüm var. Bu yüzden mücadele etmekten korkmayalım, safımızı bilip örgütlü mücadeleye katılmak için daha fazla geç kalmayalım.