
Geçtiğimiz günlerde bir gazete yazısının başlığında şöyle yazıyordu: “Hayalleri olanlar için” Sonra yazının başlığını bir düşündüm acaba bizim hayallerimiz ne olmalı diye. Herhalde bu soruya en büyük yanıtımız yaşanabilir, sömürüsüz, mutlu bir dünya hayali olurdu.
Biz işçiler yaşantımızdaki en ufak değişikliklerden bile mutlu olmaya çalışan insanlarız. Meselâ gece gündüz çalışırız bir ev, bir araba hayaliyle. Evleniriz, bir çocuğumuz olsun ona iyi bir gelecek bırakalım hayaliyle. Hayalini kurduğumuz bir ev, bir araba veya bir çocuk isteği gerçekleştiğinde bu değişiklikler gerçekten bizi mutlu eder. Çünkü isteklerimize ulaşmak için yaşadığımız sıkıntılara ve bunalımlara rağmen hayallerimizden birinin gerçekleşme olasılığı bizleri mutlu kılıyor.
Ama biz işçiler olarak bundan daha fazla mutluluğu hak ediyoruz. Eğer emek veren, üreten bizler isek daha güzel daha mutlu ve yaşanabilir bir dünya hayalini gerçekleştirmek de bizim elimizdedir. Savaşsız, sömürüsüz ve sınıfsız bir dünya yaratmak da yine biz işçilerin örgütlü mücadelesinden geçiyor. Ancak biz işçiler bir araya gelebilirsek gelecek mutlu yılların hayallerini sınırsız kılabiliriz.
İşçi sınıfının kurtuluşa giden yolu, hayallerimizi gerçekleştirmek için yürüttüğümüz mücadelede yatıyor. Bunu derin bir biçimde anlamalı ve çocuklarımıza ve mutluluklarına sevinircesine çalışmalıyız.
Yaşasın İşçilerin Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Birliği!