
Patronlar gerekli iş güvenliği önlemlerini almadığı için parmaklarının bir kısmını kaybeden, sakat kalan, ruhsal bunalıma giren, her gün işbaşı yaparken tedirginlik yaşayan ve en acısı da yakın arkadaş veya akrabalarından birilerini kaybeden pek çok işçiyle karşılaştık. Kıdem tazminatına ilişkin kampanyamızda olduğu gibi bu imza kampanyamızda da işçi kardeşlerim oldukça duyarlıydı. İş kazası kaderdir diyen hemen hemen yok gibiydi. Ama kimi işçi ve emekçi dostlarımızın da yaşanan işçi cinayetlerinden haberi yoktu.
Zaten beyinlerimizi uyuşturan medya, iş kazaları ve işçi ölümlerine ne kadar yer veriyor ki? İşçi ve emekçilere bu durumu anlattığımızda şüphesiz imza atmaktan geri durmayarak sınıfımızın ortak sorunları konusunda destek vermeye devam ediyorlar. Zaten sorunlarımızı biz sıkıntılar çeken, yoksullaşan, sömürülen, patronların sermayesine sermaye katmak için yaşamlarını yitiren işçi ve emekçiler olarak ortak çıkarlarımız dahilinde mücadele ederek çözmeliyiz.
Bireysel ve bağımsız hareket ettiğimizde bir gün biz de hedef tahtası haline gelebiliriz. Bizler UİD-DER’li işçiler olarak, sorunlarımızı beraber çözmemiz, ortak ve örgütlü mücadele etmemiz gerektiğini söylüyoruz. Gelecek mutlu yarınlar bizim örgütlü mücadelemizde hayat bulacak.
YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!