
Ben araba parçaları üreten bir fabrikada, Türk-Metal sendikasına üye bir işçiyim. Toplu iş sözleşmesi sürecinde biz işçiler birçok şey yaşıyoruz.
Türk Metal sendikası, TİS öncesi bir anket hazırlamış. İşçiler yüzde kaç zam istiyorlar, sözleşmede neler olsun istiyorlar gibi soruların olduğu bu anketi fabrika temsilcilerine yollamışlar. Tabii ilk zamanlar bu anketten biz işçilerin haberi olmadı. Temsilcilerimiz bu anketleri bizim adımıza doldurup sendikaya yollamışlar. Bir süre sonra temsilciler böyle bir anketin varlığından bahsettiler. Biz de sendikacılara, “peki bu anketleri neden biz doldurmadık, bizim niye şimdi haberimiz oluyor?” diye sorduk. Temsilci de “ücretler kısmında sizin daha düşük yüzdeler isteyeceğinizi düşündüm ve ben sizin adınıza daha yüksek zam (%10-15) istedim”diye cevap verdi. Ankette ayakkabı yardımı, çocuk yardımı gibi bazı maddelerin olduğundan bahsetti.
Sonra Türk-Metal Şube Başkanı fabrikamıza gelerek sözleşme taslağını biz işçilere açıkladı. Biz işçiler başladık tartışmaya, acaba açıklanan rakamlar bizim istediğimiz rakamlar mı? Tabii ki hayır! Peki ya açıkladığı oranları alabileceklerine inanan var mı? Sorular ve tartışma devam etti. Şube Başkanı, başka bir gün fabrika ziyaretine geldiğinde, arkadaşlarla sorduk: “Toplu iş sözleşme süreci nasıl gidiyor? Ne kadar zam alacağız?” Şube Başkanı da, “arkadaşlar merak etmeyin, sizler için en iyi oranlarda zam alacağız, hiç şüpheniz olmasın” dedi.
Biz işçiler tabanda ne kadar örgütlüysek, sendika yöneticilerine ne kadar baskı yapabiliyorsak TİS sürecinde o kadar söz sahibi oluruz. İşçiler olarak örgütlenmeli ve sendika yöneticilerine baskı uygulamalıyız ve TİS’de söz sahibi olmalıyız.