
İşten ayrılan işçi, meslek hastalığına yakalanırsa ne yapabilir?
İşten ayrıldıktan sonra meslek hastalığına yakalandığını düşünen işçinin, öncelikle hastalığının ayrıldığı işten kaynaklandığını tespit ettirmesi gerekir. İşçi, meslek hastalıkları hastanesine ya da SGK’nın onayladığı hastanelere giderek aldığı belgeler ve raporlarla SGK’ya başvurabilir. Hastalığının “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” listesinde yer alan hastalıklardan biri olmaması ya da hastalığının meslek hastalığı olarak kabul edilmemesi durumunda işçi, SGK Yüksek Sağlık Kurulu’na şikâyette bulunabilir.
Sigortasız işçi meslek hastalığına yakalanırsa dava açabilir mi?
İşçi sigortasız çalıştığı işyerinde meslek hastalığına yakalanırsa, öncelikle iş mahkemesinde hizmet tespiti davası açabilir. Dava ettiği taraf hem işveren tarafıdır hem de SGK’dır. Bu davanın kazanılması için tanık ifadeleri çok önemlidir. İşçiyle aynı dönemde çalışmış sigortalı işçiler, tanık olarak dinlenebilir. İşçinin iş yerinde sigortasız olarak çalıştığı tespit edildikten sonra, işverenin, işçinin toplam sigorta primlerini ödemesi gerekir. Hizmet tespiti davalarında geriye dönük 5 yıllık dönem hükme bağlanır, daha önceki dönemler için tespit yapılmaz. Bu davanın ardından işçi işverene meslek hastalığı kapsamında maddi ve manevi tazminat davası açarak, davanın sonucunda tazminatını alabilir.
Meslek hastalığına yakalanan işçi, maddi ve manevi tazminat davası açabilir mi?
İşçi, yakalandığı meslek hastalığı nedeniyle karşılaşacağı maddi ve manevi zarar dolayısıyla patronun bu zararları tazmin etmesini isteyebilir. Öncelikle işçi, meslek hastalıkları hastanesinden rapor alır. Bu raporla işçinin iş göremezlik oranı belirlenir. İş mahkemesine başvurunun ardından mahkeme, bilirkişiyi, işyerinde iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınıp alınmadığını saptamak üzere işyerine teftişe gönderir. Bilirkişi, işverenin kusurlu olup olmadığını ve kusur oranını belirler. İş göremezlik oranı ve işverenin kusuruna göre bilirkişi bir hesap yapar ve işçinin alacağı tazminat miktarını belirler.
Manevi tazminat ise işçinin bu hastalık nedeniyle çektiği ıstırabın, acının karşılığı olarak alınır ve buna karşılık gelen ödenek hâkimin kendi vicdani kanaatine göre belirlenir. Maddi ve manevi tazminat talebi için açılacak davada zamanaşımı 10 yıldır. 10 yıl içinde bu davaların açılması gerekir.
Meslek hastalığına yakalanan bir işçiye hangi yardımlar sağlanır?
Meslek hastalığına yakalanan işçilere sağlanacak yardımların neler olduğu Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 16. maddesinde şöyle düzenlenmiştir:
İşçiye geçici iş göremezlik süresince geçici iş göremezlik ödeneği verilir,
Sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanır,
İş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine gelir bağlanır,
İş kazası ya da meslek hastalığı sonucu ölen sigortalı için cenaze ödeneği verilir,
Gelir bağlanmış olan eş ve çocuklara evlenme ödeneği verilir.
Kimler malûl sayılır, kimler malûllük aylığı alır?
İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az %60’ını kaybettiği tespit edildiğinde, işçi malûl (sakat) sayılır. İşçinin malûl sayılması için en az 10 yıldır sigortalı olması ve toplam olarak 1800 gün sigorta primi ödemesi gerekir. Ancak başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl ise, sigortalılık süresine bakılmadan 1800 gün prim ödenmiş olması yeterlidir. Bu durumda işçinin malûllük aylığı alabilmesi için yazılı talepte bulunarak işten ayrılması, genel sağlık sigortası primi dâhil, prim ve prime ilişkin borcunun olmaması gerekir.