Vardiyada olan işçiler de limanın 5 kapısında nöbet beklemeye başladılar. İşveren de bu hareketlilik esnasında boş durmadı. Serbest Bölge girişinden kaçak işçileri limana sokmaya çalıştı. Bunun üzerine limanın A kapısında bekleyen işçiler, araçlarıyla kaçak işçileri bulup konuşmaya gittiler. Limana kaçak getirilecek işçilere “ekmeğimize sahip çıkmak için mücadele ettiğimizi, patronun işçiye işçiyi kırdırma politikasına karşı bütün limanın birleştiğini anlattık” diyen işçiler, tekrar nöbet tutmaya başladılar. Ardından vardiyadaki liman işçileri, üretimden gelen güçlerini kullanarak bütün limanı durdurdular. Forklift bölümündeki işçiler de limanın 5 kapı girişine dolu konteynırları koyarak, limana giriş çıkışı engellediler. Limanın durması ile TURKON gemisi Mersin Limanı’nı terk etti.
Dışarıda toplanan yüzlerce liman işçisi “İşçi Düşmanı Atapol Limandan Defol”, “Burası Mersin İstanbul Değil”, “Kavga Bitmedi Daha Yeni Başlıyor”, “Direnişi Kıranın Kafasını Kırarız!” sloganlarıyla vardiyadaki arkadaşlarına destek verdiler. Liman müdürleri İsmail Hakkı ve Ahmet Vardar’ın limana girmek istemesi işçiler tarafından büyük bir protesto ile karşılandı. Müdürün arabasının önüne yatan işçiler limana girişe izin vermediler. Dışarıda bekleyen işçilerin de limana girmek istemesi ile çevik kuvvet ile işçiler arasında gerginlik yaşandı.
“Haklı iken haksız konuma düşmeyin. Aksi halde sizi buradan dağıtırız” uyarısına, işçiler sloganlarla cevap verdiler. Bunun üzerine MIP yetkilileri sendika yönetimi ve işçi temsilcileri ile görüşmek zorunda kaldı. İşverenin limana işçi getirilmeyeceği sözünü vermesi ile işçiler bir karar aldılar. Talepleri karşılanana kadar mücadeleye devam edeceklerini, yürüyüşleri sürdüreceklerini, taşeron Uğur-San işçilerinin sorunlarına da sahip çıkacaklarını belirterek eylemlerine son verdiler.