Türkiye ekonomisi büyüyor diyorlar. İşyerlerinde, işyeri servislerinde, kahvelerde, bulundukları her yerde işçiler, “Türkiye büyüyor” biçiminde sohbetler ediyorlar. Gerçekten de Türkiye’nin ekonomisi büyüyor. Peki, ama ne pahasına büyüyor bu ekonomi?

Türkiye dünyada en hızlı büyüyen ikinci ekonomi olarak dünya sıralamasında 17. sıraya yükseldi. Ekonomi yükselirken biz işçiler, fabrikalarda ölmeye, sakat kalmaya devam ediyoruz. Her ay ortalama 100 işçi kardeşimiz iş cinayetlerinde aramızdan ayrılıyor. İş kazalarının artmasıyla birlikte devlet yeni bir İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası çıkarttı. Bu yasa çıktığından beri her ay yine onlarca işçi ölmeye ve yüzlercesi sakat kalmaya devam etti. Yasada patronun işçilerin iş güvenliğini sağlaması zorunlu tutuluyor. Önlemleri almayan patronlara da tam olarak 2 bin lira para cezası veriyorlarmış. İşte bizim hayatımız patronların ve devletin gözünde bu kadar ucuz. Biz ölürken devletin ve patronların sermayesi büyüyor. Kanımız, canımız pahasına büyüyor ekonomileri.

Biz işçiler, devletin çıkardığı göstermelik yasalara ve “ekonomimiz büyüyor” aldatmacalarına kanmayalım. İşyerinde iş güvenliği önlemlerini aldırmanın tek yolu örgütlenmekten geçiyor. Örgütlenerek işçilerin ortak sorunu olan iş kazalarına hep birlikte tepki gösterelim. UİD-DER’li işçiler olarak bizler, iş kazalarının tek başına devletin çıkardığı yasalar ile önlenemeyeceğini biliyoruz. Bu yasanın olumlu yönlerini geliştirecek, olumsuz yönlerini değiştirecek tek gücün işçi sınıfının örgütlü gücü olduğunu biliyoruz. “Sermayenin Büyümesinin Bedeli Artan İş Kazaları”dır diyoruz. Bizim canımız ve kanımız ile büyüyen, bize hiçbir faydası olmayan büyük bir ekonomi istemediğimizi haykırıyoruz. Bizim istediğimiz, uzun saatler boyunca çalışmadığımız, herkesin eşit koşullarda yaşadığı, iş kazalarında canımızdan olma riskinin olmadığı bir sistem. Pazar günü derneğimizin Tuzla Temsilciliğinde katıldığımız seminerde bir kere daha gördük ki, iş cinayetlerini bitirmenin tek yolu örgütlenmekten geçiyor.