
Eskişehir’in Tepebaşı ilçesinde bulunan Çamlıca Mahallesi’nde yapılan bir inşaatta çalışan 4 Kürt işçi, 27 Şubatta saldırıya uğradı. Ellerinde bıçaklar ve sopalarla Kürt işçilere saldıran 50 kişilik güruh işçileri yaraladı. İşçilerden ikisinin durumunun ağır olduğu belirtiliyor.
Olay, işçilerin akşam iş çıkışında araçlarını kaldıkları evin önüne park ettikleri sırada meydana geldi. Civarda bulunan bir kahvehaneden çıkan sopalı-bıçaklı güruh işçilere saldırdı. Saldırıda Emrah Güney, Murat Delibaş, Sedat Dalgıç ve Üstad Dalgıç bıçak ve sopa darbeleriyle yaralandılar. Saldırıyı haber alan BDP ilçe yönetimi ve bölgedeki Kürt işçiler olay yerine gelerek 4 Kürt işçiyi saldırganların elinden kurtardılar. Daha sonra olay yerine gelen polis, eli bıçaklı ve sopalı güruhu ve onları kışkırtan faşistleri değil, Kürt işçileri gözaltına aldı.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırılan 4 işçiden durumu ağır olan 2 işçi yoğun bakıma alındı.
Eskişehir’deki saldırı Kürt işçilere yönelik ilk faşist saldırı değildir. Kürt işçiler, Balıkesir’de, Manisa’da, Kütahya’da, Ordu’da, İzmir’de, İstanbul’da ve daha pek çok yerde dışlandı, horlandı, ayrımcılığa ve saldırıya maruz kaldı. İşçiler bu türlü saldırılara karşı uyanık olmalı ve oyuna gelmemelidir. Patronlar işçileri bölmek ve böylelikle kolayca yönetmek ve haklarını ellerinden almak istiyorlar. Çünkü işçiler, Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle fabrikalarda yan yana çalışıp, aynı mahallelerde oturuyorlar. Türk işçiler, Kürt işçilerle birlikte aynı sınıfın, sömürülen ve ezilen sınıfın bir parçası olduklarını unutmamalı, kendi sınıf çıkarları için mücadele etmeliler! Bu mücadele, milliyetçiliği dışlar; işçilerin birliğini ve halkların kardeşliğini esas alır!