
Merhaba dostlar. Ben bir aydır işsiz bir matbaa işçisiyim. Bu sektörde iş bulamayınca çeşitli fabrikalara iş başvurusu yaptım. Çoğunda mülakata alındım ve genelde diğer iş başvurusu yapan arkadaşlarla toplu mülakata girdik.
Buraya kadar bir tuhaflık yok. Ta ki insan kaynakları bize garip soruları yöneltene kadar! Soruları aynen aktarıyorum:
“Bizimle neden çalışmak istiyorsun ve bizi nereden buldunuz?” Dışarıdan bakılınca normal bir soru ama asıl sorulma amacı şu: İçeride tanıdık var mı, örgütlü işçi misin, sendika mı getireceksin?
“Seni işe almak için bize bir sebep söyle. Burada bulunan kişiler içinden seni seçmemiz için ikna et bizi.” Kısacası bencil misin, iş arkadaşını satar mısın satmaz mısın diye anlamak istiyorlar. Bencil ve arkadaşlarını satan işçi istiyorlar.
“Mesai arkadaşınla sorunun varsa nasıl çözersin? A) Konuşarak B) Ustaya söylerim C) Döverim.” Bu soruda istedikleri cevap ustaya söylerim, çünkü ispiyoncu işçi istiyorlar.
“Hiç karşıdan karşıya geçerken arkadaşını, akrabanı, ailenden birini arkanda bıraktın mı?” Bakınca saçma bir soru gibi geliyor. Ama amacı açık; yine bencil misin, iş arkadaşını yeri geldiğinde satar mısın diye bir kanaate varmak istiyorlar.
Hemen hemen yaptığım her iş başvurusunda bu tür sorularla karşılaştım. Örgütsüz, bilinçsiz işçi için bu sorular saçma gelebilir ama tüm bu soruların tek bir nedeni var. Patronlar sınıfı biz işçilerin birlikteliğinden ve örgütlülüğünden korkuyor. Kendilerince haklılar. Örgütlü işçi hakkını arar, arkadaşını satmaz ve her türlü haksızlığa karşı gelir.