26 Martta, uluslararası sendikaların çağrısıyla Taksim Point Otel’de “Sendikal Haklar ve Örgütlenme Forumu” gerçekleştirildi. DHL, IKEA, DESA ve ISMACO gibi uluslararası şirketlerde çalışan işçilerin maruz kaldıkları hak ihlallerini konu alan forum, üç küresel sendika federasyonu UNI Global (Uluslararası Sendikalar Ağı Küresel Sendikası), ITF (Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu) ve IndustriALL’un (Tüm Endüstri Küresel Sendikalar Federasyonu) katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıya küresel sendikaların Türkiye’deki üyeleri TÜMTİS, Koop-İş, ve Deri-İş de katıldı.
Forumda işçilerin sendikal haklarına yönelik saldırılar üzerine çeşitli konuşmalar yapıldı ve Türkiye’deki durum gözler önüne serildi.
Berkeley İşçi Araştırma ve Eğitim Merkezi’ndeki çalışmalarıyla tanınan Prof. John Logan, yaptığı konuşmada, işçilerin sendikal faaliyette bulunmaları nedeniyle işten çıkarılmalarının, Türkiye’de istihdam ilişkilerinde emek piyasası standartlarını aşağı düşürdüğüne dikkat çekti. Patronların sendikalı işçilere adeta misilleme yaptığını, sendikasız işçilere karşı da baskıyı arttırdığını ifade etti. Logan, bu uygulamalarla Türkiye’nin altına imza attığı ILO sözleşmesini ve hatta Türk hukukunu ihlal ettiğini vurguladı.
Direnişteki ISMACO işçileri adına konuşan Deri-İş Genel Sekreteri Hasan Ulaşan, 4 ISMACO işçisinin sendikal nedenlerle işten çıkarıldığını, mücadelenin başarıya ulaşmasında küresel sendikaların katkısının önemli olacağını ifade etti. IKEA’da örgütlenme faaliyeti yürüten Koop-İş adına konuşma yapan Genel Mali Sekreter Mehmet Karaarslanoğlu, 2007’den bu yana IKEA mağazalarında örgütlenmeye çalıştıklarını, işverenin sendika üyesi olduğunu tespit ettiği işçilere prim vermeyerek, ücret zamlarında en düşük rakamı uygulayarak, ağır işlere vererek mobbing (bezdiri) uyguladığını; işçileri yasalardaki boşlukları kullanarak engellemeye çalıştığını anlattı.
DHL’de örgütlenme faaliyeti yürüten TÜMTİS adına Genel Başkan Kenan Öztürk bir konuşma yaptı. Öztürk, işverenin örgütlenmeyi engellemek için işten çıkarma, baskıyı arttırma gibi uygulamalardan sonra, mücadeleyi bölmek için Taşıma-İş’i devreye soktuğunu ifade etti. Taşıma-İş’in de utanç verici bir iş yaptığını ekledi. Müdürlerin işçileri nasıl Taşıma-İş’e üye yapacakları üzerinde çalıştıklarını söyledi. İşverenin tüm çabalarına rağmen mücadelenin kararlılıkla devam ettiğini belirten Öztürk, dayanışmanın daha da büyütülmesinin önemine işaret etti. Öztürk, katılımcıları DHL işçilerinin defalarca yıkılan ama her defasında yeniden kurulan direniş çadırına davet ederek konuşmasını bitirdi.
ITF Küresel Örgütlenme Koordinatörü Asistanı Alen Clifford, Brüksel ve Almanya’da DHL işçilerinin Türkiye’de örgütlenme haklarının tanınması için hükümetlere çağrıda bulunacaklarını söyledi.
Basın-İş Başkanı Yakup Akkaya, Profesör Logan’ın konuşmasındaki ILO sözleşmelerinin ihlal edildiği ve tüm evrensel değerlerin çiğnendiği ifadelerini hatırlatarak, ILO’nun yapısının da konuşulması gerektiğini vurguladı. Geçtiğimiz günlerde ILO’nun işveren örgütlerinin ağırlığıyla işçilerin aleyhine karar verdiğini hatırlatan Akkaya, “uluslararası örgütler dayanışma gösterecekse, ILO’ya baskı uygulamalıdır” diye konuştu.
Yapılan konuşmaların ardından toplantıya son verildi. Salondaki katılımcılarla birlikte, DHL İşçileriyle Küresel Dayanışma Günü kapsamında Kıraç’taki direniş çadırını ziyaret etmek üzere yola çıkıldı.