
Demiryollarının özelleştirilmesini konu alan yasa tasarısının TBMM’de gündeme alınmasının öncesinde, çeşitli sendikalar ve derneklerden oluşan Demiryolu Çalışanları Platformu, 31 Martta Trakya’dan Ankara’ya 6 koldan yürüyüş başlattı. Bu kapsamda 1 Nisanda Haydarpaşa Garı’nda gerçekleştirilen basın açıklamasının ardından yürüyüş kafilesi Ankara’ya uğurlandı.
Ağırlıklı olarak BTS ve Türk Ulaşım-Sen’den oluşan platform bileşenleri “Özelleştirme ve Tasfiye Yasasına Hayır!” yazılı pankartla Haydarpaşa Garı önünde bir araya geldiler. BTS İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı Hasan Bektaş, burada bir açıklama yaparak Demiryolu Çalışanları Platformu’nun Türkiye genelinde yasanın geri çekilmesi talebiyle Ankara’ya 6 koldan yürüyüş başlattığını söyledi. Bektaş, daha sonra sözü BTS Genel Başkanı’na bıraktı.
BTS Genel Başkanı Yavuz Demirkol, yaptığı konuşmada, 6 Martta TBMM’ye sevk edilen ve 13 Martta komisyondan geçen demiryollarının özelleştirilmesini sağlayacak yasa tasarısının Dünya Bankası, IMF ve Avrupa Birliği’nin istekleri doğrultusunda hazırlandığını söyledi. 1980 sonrasında özelleştirme furyasına uğrayan kamu kurumlarının başına gelenleri hatırlatarak, bu yasa tasarısının demiryolu çalışanlarının ve toplumun yararına olmadığını ifade etti. AKP’nin iş güvencesini ortadan kaldırmak üzere çalışmalar yürüttüğünü dile getiren Demirkol, iş güvencesinin tüm çalışanlar için kırmızıçizgi olduğunu belirtti ve gündeme gelmesi halinde genel grev yapacaklarının altını çizdi.Türk Ulaşım-Sen Genel Başkan Yardımcısı Cihad Koray da kısa bir konuşma yaparak sözü Platform adına basın açıklamasını okumak üzere Türk Ulaşım-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Özer Alpat’a bıraktı. Alpat, yasa tasarısının komisyondan geçtiği haliyle incelendiğinde, yapılmak istenenlerle ilgili Platformun endişelerini sıraladı. Bu düzenlemeyle;
Özel sektörün alt yapı ve tren işletmecisi rolünü alacağı,
Demiryolu ve PTT gibi devlet kuruluşlarının özelleştirilmesinin, sermayenin kamuda ucuz işgücü yaratma arzusundan kaynaklandığı,
Tecrübeli ve uzmanlaşmış çalışanların, emeklilik teşvikleriyle tasfiye edilmek istendiği,
Taşeronlaşmanın daha yaygın hale getirilmek istendiği,
Yüzde 80’i tek hat olan TCDD altyapısı üzerinde farklı işletmecilerin faaliyet göstermesinin, tren kazalarının artmasına yol açacağı,
Çalışanların aldığı 3 kuruşa göz dikilerek düşük ücretli ve güvencesiz işgücü elde edilmeye çalışıldığı vurgulandı.
Sessiz kalarak düzenlemeden yana tavır alan sendikacıları eleştiren Alpat, Demiryolu Çalışanları Platformu’nun 25 Martta yaptığı toplantıda, 31 Mart-3 Nisan arasında 6 koldan Ankara’ya yürüyüşler yapılması, 3 Nisanda TBMM önünde kitlesel basın açıklaması yapılması, 16 Nisanda ise 1 günlük iş bırakma kararı aldığını ifade etti.
Platform olarak tüm çalışanları ve kuruluşları mücadeleye davet eden Alpat, şu sözlerle açıklamayı bitirdi: “Bu mücadelemizin güç kaynağı, demiryolcuların vereceği destekte gizlidir. Unutmayalım ya hep beraber, ya hiç birimiz.”
Basın açıklamasının ardından Ankara’ya gidecek grup için kısa bir yürüyüş yapılarak eylem sona erdi.