
CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 2 Nisanda bir açıklama yaparak belediyenin şirketi olan İzelman’da çalışan 650 işçinin işten çıkartılacağını duyurdu. Kocaoğlu, işten çıkartılacak işçilerin tazminatlarının ödeneceğini, isteyen işçinin ihaleyi alan taşeron şirketin işçisi olarak çalışacağını söyledi.
Aziz Kocaoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ESHOT (Elektrik, Su, Havagazı, Otobüs, Troleybüs) işletmesine bağlı belediyenin şirketi İzelman’ın yapılan ihaleyi kaybettiğini, ihaleyi Hanoğlu-Zigana Ortak Girişimi olan taşeron şirketin aldığını belirtti.
İzelman’da çalışan işçilerin sosyal hakları, ikramiyeleri ve maaşları ESHOT’ta çalışan işçilerin haklarına yakın düzeydeydi. Bu durumdaki 650 İzelman işçisini işten çıkartacağını açıklayan Kocaoğlu, “isteyen ihaleyi alan taşeron şirkette çalışabilir” dedi. 650 işçinin işten çıkarılmasına “mecburuz” diyen Kocaoğlu, “işçilerin taşeron şirkete geçmesi halinde aldıkları ücret aynı kalır mı, düşürülür mü?” sorusuna “bilemeyiz” diye cevap verdi.
650 işçiyi taşeron ya da işsizlik ikilemine terk eden Kocaoğlu’nun partisi CHP, bulunduğu belediyelerde taşerondaki işçileri kadroya geçirdiğini, taşerona karşı olduğunu iddia ediyor. Oysa CHP’li İzmir Belediyesi İzelman’da çalışan 650 işçiyi işten atıyor, İstanbul’da CHP’li Kartal Belediyesi şirketi Kartursaş da işçileri taşeron şirkete geçiriyor. Bu da diğer patron partileri gibi CHP’nin gerçek yüzünü açığa çıkıyor. AKP’si de, CHP’si de, MHP’si de taşeronun güvencesizlik, düşük ücret, uzun iş saatleri ve iş cinayetleri demek olduğunu bile bile işçileri taşeron şirketlerin insafına terk ediyorlar. Çünkü bunların üçü de patron partileridir. İşçiler bu patron partilerine güvenmemeli, kendi sınıf örgütlerinde örgütlenmeli ve kendi bağımsız sınıf çizgilerini geliştirmeliler.