Demiryolu işçileri, Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı’nın Meclis’e sunulması nedeniyle 16 Nisanda iş bıraktılar. Birleşik Taşımacılık Sendikası (BTS) ve Türk Ulaşım-Sen başta olmak üzere 9 sendikaya üye işçiler, tüm Türkiye’de 24 saatlik greve gittiler. Demiryolu işçileri ve bağlı oldukları sendikalar tarafından kurulan Demiryolu Çalışanları Platformu, pek çok ilde basın açıklamaları gerçekleştirerek demiryollarının özelleştirilmesini protesto etti.

Ankara Garı önünde basın açıklamasını BTS Genel Başkanı Yavuz Demirkol gerçekleştirdi. Demirkol, yasa tasarısının kabul edilmesinin ardından demiryolu ulaşımının pahalı hale geleceğini ve halkın bu yolla cezalandırılacağını vurguladı. İstanbul, İzmir, Adana, Eskişehir gibi illerde gerçekleştirilen basın açıklamalarında da şu sözlere yer verildi: “Bu yasa tasarısı dünyada uygulanan neo-liberal politikaların demiryollarımıza yansıtılmasıdır. Demiryolu trafik güvenliğinin zaafa uğratılarak kazaların artması, güvencesiz, esnek ve kuralsız bir iş yaşamının, kayıt dışı sektörün özendirilmesi, işsizliğin artması, işçi ücretlerinin düşmesi, işçi sağlığı ve güvenliğinin maliyet olarak değerlendirilmesi, kâr etmenin ana hedef olması, kamu hizmetinin ortadan kaldırılarak yurttaşların müşteri olarak görülmesi, parası olanın ulaşım hakkının olması şeklinde olmaktadır. En önemli hedefleri, demiryolu hizmetini, kamu hizmeti olmaktan çıkararak ticarileştirmektedir. Daha sonra da taşeronlaşmanın, yani ucuz ve güvencesiz işgücü kullanımının önünü açacaklar.”

Platform üyeleri, 31 Mart-3 Nisan tarihleri arasında çeşitli bölgelerden yola çıkarak 6 günlük bir yürüyüşün ardından Ankara’da bir araya gelmiş ve yasa tasarısına tepkilerini ortaya koymuşlardı. Hükümet tüm itirazlara rağmen bildiğini okumaktan ve grevci işçileri “yasadışı ve haksız eylemlere” kalkışmakla “suçlamaktan” vazgeçmiyor. İşçiler ise, işten atmaları, sendikasızlaşmayı ve taşeronlaştırmayı getirecek yasaya karşı mücadele ediyorlar.