
“Gebze’deki derneğinizin yeri neresi? Çalışmalarınıza katılmak istiyorum, derneğinize üye olmak istiyorum” diyor başörtülü bir işçi ablamız. Kortejimiz alana girdiğinde, yanında 10. sınıfta okuyan kızıyla beraber aramıza katılıyor. Başlıyoruz sohbete. “Çok etkilendim, bu birlik ve beraberliği nasıl sağladınız, sizi görünce inanın içim titredi, ben de sizin aranızda olmak, sizin yaptıklarınızı yapmak istiyorum” diyor. İşçilik hayatı boyunca çok çektiğinden, günde en az 12 saat çalıştığı için çocuklarını hep uyurken görebildiğinden, onları aynı evde olmalarına rağmen çok özlediğinden bahsediyor. İşçilik yaşamının zor olduğundan, bu zorluklara karşı göğüs gerebilmek için birlik ve dayanışmaya olan özleminden bahsediyor. İnsana insanca davranıldığı bir dünya özlemine atlıyoruz sohbet ederken. Sanki yıllardır görmediği ailesini görmüş gibi yoğun bir sevgiyle dinliyor bizi, ayrılırken bize sıkıca sarılıyor.
Tanışma vesilemiz 1 Mayıs. Bizler Gebze sokaklarında disiplinli, birlik, beraberlik içinde hareket eden büyük bir işçi korteji olarak ilerlerken, yanımızdan geçenler, alkışlarıyla, gülümseyen yüzleriyle işçilerin özlemlerini yansıtıyorlar. Tanışmak, çalışmalarımıza katılmak isteyenlerin varlığı, işçilerin bize güvendiklerinin önemli bir göstergesi.
Bizler 1 Mayıs çalışmaları vesilesiyle daha çok işçiyle tanışmalıyız diyerek, işçi semtlerinde stantlar açtık. Saatlerce işçilere, yaşadığımız dünyanın bizlere kölelerden daha beter bir yaşam verdiğinden, bu yüzden birlik olmamız, 1 Mayıs’a katılmamız gerektiğinden bahsettik. İşçi evlerine konuk olduk, derneğimizin hazırladığı 1 Mayıs’ı anlatan CD’leri izledik. Sabah erken saatlerde işe giden işçi kardeşlerimize bildiri verirken derneğimizi anlattık. Onları tanıdık, onlar da bizi. Durakta bildiri verirken 1 Mayıs’a başka bir yapıyla katılacağını söyleyen genç bir işçi kardeşimiz, “sizleri tebrik ediyorum, çok güzel yapıyorsunuz bu işleri, tarzınız çok güzel, çok etkilendim” diyor.
Derneğimizin futbol kolu fabrikalardan işçi kardeşlerimizle futbol maçları düzenleyip onlara 1 Mayıs’ı anlattı. Her temsilciliğimizde 1 Mayıs’ın tarihini anlatan etkinlikleri salonlarımızı dolduran yüzlerce işçi kardeşimizle izledik. Son birkaç aydır 1 Mayıs gündemimizdi. Evet biz 1 Mayısları örgütlemek için çok ter döküyoruz. Bu yüzden de her 1 Mayıs’ta aramızda olan veya bizi meydandan izleyen işçilerin yoğun ilgisiyle karşılaşıyoruz. Bizi gören işçilerde birlik, dayanışma ve mücadele ruhunu uyandırıyoruz. Bu bizim için büyük bir mutluluk!
1 Mayıslar alan tartışmalarından çıkarılıp, işçilerin birliğini, örgütlülüğünü sağlayacak, mücadeleye katılmasının aracı olacak şekilde örgütlenirse işçi sınıfı mücadele saflarında olanlara daha fazla güvenecektir. 1 Mayıslar yalnızca “ben sosyalistim” diyenlerin değil, işçi sınıfının tüm kesimlerinin bir araya geldiği, getirildiği birlik, mücadele, dayanışma günleri olmalıdır. Yaşasın 1 Mayıs, yaşasın işçi sınıfının örgütlü mücadelesi!