
Sizlerle beraber 1 Mayıs kutlamaya başlayalı üç yıl olmuş. Olmuş diyorum, çünkü beraber geçen zaman sanki bir dakika, bir saniye gibi. Öyle ki arada dernek etkinlikleri, tiyatro çalışmaları olmuş. Hep beraber eğlenceli zamanlar yaşamışız. Her gün güllük gülistanlık geçmemiş. İşçi kardeşlerimiz işlerinden olmuş, işlerini geri alabilsinler diye beraber mücadele etmişiz. Mücadeleyi kazandığımız da olmuş, kaybettiğimiz de. Ama asıl önemlisi beraberliğimizi kazanmışız. Örgütlü olmanın gücünü hissetmiş, verdiği güven duygusunu tatmışız. Bu yılki 1 Mayısım da çok daha coşkulu, çok daha heyecanlı oldu. Hele ki kortej içerisinde çocuklarını da kapıp gelen işçi kardeşleri görünce “ben doğru yerdeyim” dedim. Evet doğru yerdeydim, 1 Mayıs’ı bayram gibi kutlayan, kutlamayı hak eden işçinin yanındaydım. Dostlarımın, kardeşlerimin yanındaydım. Çok sayıda tanıdık yüz vardı orada ama en çok sevindiren, en çok heyecanlandıran yeni yüzler görmüş olmaktı. Bu satırları sizlere yazarken gözümün önünde canlanan görüntüleri keşke tarif edebilsem, ama eminim bunları sizlerde yaşadınız. Ben kendi adıma sizlerle olmaktan, bir şeyler paylaşmaktan onur duydum.
Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın İşçilerin Kardeşliği!