
Geçen ay Gebze Çarşı’da dolaşırken, caddede bir stant ilişmişti gözüme. “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!” diye bir kampanya yürüten UİD-DER’li arkadaşlarla tanıştım. Çalıştığım işyerinde de işçi arkadaşlarım sık sık iş kazaları yaşıyorlardı. Bir arkadaşım iş kazalarında yılda 1000’leri geçen ölümler olduğunu anlatmıştı bana ve şoka uğramıştım. “Gerçekten 1000’ler olabilir mi?” diye geçiriyordum aklımdan. İmza standındaki arkadaşlar bana kampanya hakkında bilgi verdiler. Hiç tereddüt etmeden imzamı attım. O an hissettim ki benim de bir şeyler yapmam gerekiyordu.
Kampanyaya katılanların hepsi işçiydi benim gibi. Hem 1 Mayıs’ın önemini hem de iş kazalarında ölenlerin, sakat kalanların acılarını tüm meydanla paylaşıyorlardı. Hep düşünürdüm işçinin de bir yeri, bir sahip çıkanı yok mudur diye. Galiba sonunda benim gibi düşünenlerin olduğu bir yer bulmuştum.
Ben ne tür çalışmalar yaptıklarını sorduğumda, hafta sonu 1 Mayıs ile ilgili bir etkinliklerinin olduğunu söylemişlerdi. Ben de katılmak için elimden geleni yapacağıma söz vermiştim ve başını kaçırsam da etkinliğin yarısına yetişebildim. Etkinliği o kadar çok beğendim ki! İşçilerin kimileri şarkı söylüyor, kimi anlatıyor. Etkinlikte neden 1 Mayıs’a katılmamız gerektiğinin anlatılıyordu. Ama ben 1 Mayıs’a katılmaktan çok çekiniyordum. Çünkü hiç katılmamıştım ve televizyonlarda biber gazı ve coptan başka bir şey görmemiştim. Etkinliğin sonunda beni davet eden arkadaşım 1 Mayıs’a da çağırdı. Ben mecburen korkularımı itiraf ettim. Arkadaşım 1 Mayıslarda öyle korkulacak bir şeyin olmadığını, medyanın sadece işçilerin gözünü korkuttuğunu ve gerçek 1 Mayıs’ı anlatmadıklarını söyledi. Ona inanmam gerektiğini söyleyen içimdeki ses bazen “ya öyle değilse?” diye beni uyarıyordu.
UİD-DER’li arkadaş birkaç kez yine beni derneğe davet ettiğinde, oradaki arkadaşların samimiyeti beni ikna etmişti. Sonrasında 1 Mayıs’a kadar birkaç gün yoğun bir tempoyla çalıştık ve ne kadar çok yorulsam o kadar çok 1 Mayıs’a gitmeyi istedim. Arkadaşların bana söyledikleri her şey kulaklarımda çınladı. Senede 1 gün bütün dünya işçileri haklı mücadeleleri ve talepleri için alanlara çıkıyorlardı. Ben de 2013 1 Mayıs’ında ilk kez, kalabalık bir kortejde, dimdik ayakta, dünyada senede 1 gün alana çıkanların içinde bir parça olduğumu hissettim. İyi ki seninle tanıştım UİD-DER! 2014 1 Mayıs’ını şimdiden bekliyorum.