
Merhaba işçi kardeşlerim. Geçenlerde çalıştığım fabrikada işçiler arasında kulaktan kulağa yayılan bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Yemekhanede kadın işçiler çalışıyor, bunlar da taşeron şirkete bağlılar. Çalışan iki kadının işten atıldığını duydum. Neden işten atılmışlar diye sordum. Aldığım cevaba sizler de şaşıracaksınız. Fabrikanın önlerinde patronları koruyan köpekler olur. Bizim fabrikanın önünde de bir köpek var. Kadın işçiler köpeğe yemek vermeyi unuttukları için patron kadınları kovmuş. “Ben sizi burada istemiyorum, benim köpeğimi aç bırakamazsınız” demiş. Kadınların çalıştığı şirket de kadınları alıp başka yere göndermiş. Bu olay fabrikada işçiler tarafından alay konusu oldu. İşçilerle sohbet esnasında şunlar konuşuluyor: “Vay be ne köpekmiş arkadaş, kapıdaki köpek kadar değerimiz yok. Patronumuz köpeğin aç kalmasına dayanamıyor. Onu aç bırakan işçileri işten atıyor. Acaba içimizden birisine ya da birkaçımıza yemek vermeyi unutsalar patronun ne kadar umurunda olur? Hatta sevinir, birkaç kişinin yememesi işine gelir.” Aslında ağlanacak halimize gülüyoruz. Bir işçi olarak patronların bu yaptıkları benim kanıma dokunuyor. Bir hayvana verilen değer işçiye verilmiyor. Şimdi bunları görüyor ve yaşıyoruz. Bu yapılanları nasıl sineye çekip hiçbir şey olmamış gibi susalım? Bugün yarın o kadın işçilerin başına gelenler benzer bahanelerle bizlerin de başına gelecek. İşçiler olarak artık verecek bir cevabımızın olması gerekmiyor mu? Yetmedi mi bunca insanlık dışı muamele?